DEĞERLENDİRME
Yılın son ayına girerken, geride bıraktığımız 11 ay gazetecilere dönük yoğun baskı ve hak ihlalleriyle geçtiğini gözlemleyebiliyoruz. Raporunu sunduğumuz Kasım ayı da diğer aylardan pek farklı olmamıştır maalesef. Yine gazeteciler ciddi anlamda hak ihlaline ve yıldırma politikasına maruz kalmışlardır. Ayın sonuna doğru 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde dahi kadın gazeteciler polis şiddetine maruz kaldı ve işlerini yapmaları engellendi. Şırnak’ta iki kadın gazeteci gözaltına alındı, darp edildi, kameraları kırıldı. Benzer bir şiddet sahnesine Diyarbakır’da da tanık olduk. Yine kadın gazeteciler polisin şiddetine maruz kalarak, çekim yapmaları engellendi, yetmedi kameraları yere çakılarak, tahrip edildi. Kadına yönelik şiddete karşı mücadele günü olan böylesi bir günün anlam ve önemine tezat oluşturan bu görüntüler, gazetecilere, özellikle kadın gazetecilere yaklaşımı da gözler önüne sermiştir. Gazeteci arkadaşlarımıza yönelik bu saldırıları bir kez daha kınıyoruz.
2023 yılının Kasım ayında bir önceki aylardan farksız bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu belirtebiliriz. Ay içerisinde çok sayıda gazeteci gözaltına alınırken, 5 gazeteci tutuklandı. Gazeteciler yaptıkları haberler nedeniyle kovuşturmalara maruz kaldı, haklarında davalar açıldı, yargılandılar. Onlarca gazeteci Kasım ayını adliye koridorlarında geçirdi.
18 Ekim 2022 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Dezenformasyon Yasası’ kabul edildiği günden beri sansürün önünü açan ifade özgürlüğünün ise önünü kapatan bir işlev görüyor. Dezenformasyon yaydığı gerekçesiyle tutuklanan gazetecilerden T24 yazarı Tolga Şardan, yaptığı haber doğrultusunda “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla 1 Kasım’da tutuklandı. Şardan, avukatlarının itirazı sonucu 6 Kasım’da tahliye edildi. Aynı gün halktv.com.tr Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe, bir gün sonra Kısa Dalga yazarı Cengiz Erdinç de aynı suçlamalarla gözaltına alınıp bırakılan gazeteciler arasındaydı. Son olarak 1 Kasım günü Özgür Gündem ile dayanışmak amacıyla nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni kampanyasına katıldığı için aldığı ceza onanan Dilşah Kocakaya ise tutuklandı. Bu örneklerde olduğu gibi sadece gazetecilik faaliyeti yaptığı için yargı eliyle korkutulmaya ve sindirilmeye çalışan gazetecilerin mücadele ettiği bir ayı daha geride bıraktık.
Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Ekim ayında yayınladığı "Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Krizi" başlıklı raporunda, Türkiye’nin dünyada en çok gazeteciyi tutuklayan ülke olduğunu vurgulanmıştı. Raporumuza göre halen aralarında derneğimizin Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun da bulunduğu 62 basın ve medya çalışanı hapishanede bulunuyor. Bu sayıdan da anlaşılacağı üzere gazetecilik faaliyetleri kriminalize edilmeye çalışılıyor. Başta Dicle Müftüoğlu olmak üzere mesleğini yaptığı için özgürlüğünden mahrum bırakılan tüm arkadaşlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır.
Dezenformasyon yasası henüz birinci yılını doldurmuşken, halka yanlış haber yaymanın önünü kapatmak yerine haber dilini ve haber yayma araçlarını tek tipleştirme amacına hizmet ettiği gözler önünde. Kasım ayı içerisinde 1022 habere, 231 sosyal medya içeriğine erişim engeli getirilmiş 3 internet sitesi ise kapatılmıştır. Bu rakamlar ise habercilik alanındaki sansürün büyüklüğünü gözler önüne sermektedir.
Her geçen gün hedef gösterilen, hakarete maruz kalan, gazetecilik faaliyeti yaptığı için gözaltına alınıp tutuklanan ya da soruşturmalara maruz kalan meslektaşlarımızın haber yapma hakkı elinden alınamaz. Gazetecinin özgür olmadığı ülkelerde halkların dezenformasyona maruz kaldığı, doğru haber hakkının elinden alındığı bildiğimiz bir gerçektir. Türkiye’nin evrensel basın açısından durumu gözler önündeyken, gazetecilerin halen tutuklu olması anlaşılır bir durum değildir. Umuyoruz ki, mesleğe dair yapılan bu sistematik saldırı son bulur. Bunun ilk adımı olarak Eşbaşkanımız Müftüoğlu ve diğer meslektaşlarımız serbest bırakılır. Gazetecilerin yeri cezaevi değildir!
Bilindiği üzere yarın 3 Aralık. Yani 1994 yılında bombalarla yerlebir edilen Özgür Ülke gazetesine yönelik saldırının yıldönümü. Değerlendirmemize son verirken, bir kez daha bu barbar saldırıyı kınıyor, saldırıda katledilen Ersin Yıldız’ı ve tüm basın şehitlerini bir kez daha anıyoruz.