DEĞERLENDİRME
2021 yılının son ayına girerken, yine hak ihlalleriyle dolu bir rapor hazırlamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Anlaşılacağı üzere gazeteciler ve gazetecilik üzerindeki baskılar durmak bilmiyor. Her geçen gün ayrı bir gerekçeyle gazeteciler hedef haline getirilip çeşitli baskılara maruz kalıyor. Gazetecilerin işlerini yapması, gerçekleri yazması ve kamuyu bilgilendirmesi baskın, gözaltı, tutuklama ve tehditlerle engellenmeye çalışılıyor.
Maalesef Kasım ayı da yine yoğun hak ihlallerinin yaşandığı bir ay oldu. Ay içerisinde onlarca gazeteci haklarında açılan çeşitli davalar nedeniyle yine hakim karşısındaydı ve haklarında istenen yüzlerce yıllık hapis cezalarıyla yargılandılar. Bazı gazetecilere çeşitli cezalar verildi. Tabi haklarında dava açılan gazetecilere Kasım ayında yenileri de eklendi.
Kasım ayında en çok göze çarpan hukuksuz uygulamalardan biri yine gazetecilerin haber takibinin engellenmesi, gözaltına alınması ve şiddete maruz kalması oldu. 18 Kasım günü akşam saatlerinde JinNews Van muhabiri Hikmet Tunç’un evi “bomba ihbarı var” denilerek sivil polis ve jandarma tarafından basıldı. Yapılan aramada elbette herhangi bir suç unsuruna rastlayamadılar. Yani açıkça gazeteci Tunç’u yıldırmaya dönük bir çabaydı bu.
Hemen akabinde 19 Kasım günü Urfa’da Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Emrullah Acar’ın evine baskın düzenlendi ve Acar bilgisayar ile fotoğraf makinası hafıza kartıyla birlikte gözaltına alındı. Malatya’ya götürülen Emrullah Acar 6 gün boyunca gözaltında kaldı ve daha sonra serbest bırakıldı.
23 Kasım’da Evrensel Gazetesi Kocaeli Temsilcisi Gözde Meydan toplumsal bir gösteriyi takip ettiği sırada gözaltına alınırken, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele günü vesilesiyle İstanbul’da gösteri yapan kadınları takip eden Artı TV kameramanı Bilal Meyveci yakın mesafeden plastik mermiyle vuruldu. Yine Ankara’da Emek ve Demokrasi Güçlerinin düzenlemek istediği “Geçinemiyoruz” eylemine müdahale eden polis, JinNews muhabiri Öznur Değer’i ters kelepçeleyerek gözaltına alıp, kamerasına el koydu.
Bu saydığımız olaylar haricinde birçok gazeteci çeşitli engelleme ve saldırılara maruz kaldı. Gazeteciden suçlu devşirme çabası iktidarlar tarafından onyıllardır denenen ancak sonuç alınamayan bir yaklaşımdır. Gazeteciye şiddet uygulayan kamu görevlileri suç işlemektedir. Bu hukuksuz uygulamalarla gazeteciyi sahadan koparmak istemektedirler. Ancak şu bilinmeli ki; gazeteci iktidarların dilediği biçimde hırpalayacağı, itip kakacağı kişiler değildir. Gazeteci halkın haber alma hakkının sorumluluğunu üstlenmiştir ve kamuoyunun bilgilenmesi için haber takip etmektedir. Ve elbette ki zorba iktidarları rahatsız etmek en birincil görevi ve önceliğidir. Bu nedenle bir kez daha yineliyoruz; ellerinizi gazetecilerin üzerinden çekin, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamaktan vazgeçin.
Bilindiği üzere 3 Aralık Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kadırga'daki merkez binası, Cağaloğlu'ndaki merkez bürosu ve Ankara bürosuna yönelik 1994 yılında gerçekleştirilen bombalı saldırıların yıldönümü. Vahşice gerçekleştirilen bombalı saldırıda, gazete çalışanı Ersin Yıldız katledilirken, gazetenin 23 çalışanı da yaralanmıştı. Saldırının üzerinden 27 yıl geçti ancak olay halen tam anlamıyla aydınlatılmadı ve faillerden hesap sorulmadı. Ne yazık ki bu yaklaşım adeta devletin resmi politikası haline geldi ve buna benzer birçok olayda tekrarlandı. Bu vesileyle bombalı saldırıyı bir kez daha kınıyor, tüm basın şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz. Bilinmeli ki onların açtığı yol ve yarattığı değerler bugün özgür gazeteciliği sürdürmemize olanak sağlıyor. Bedenen aramızda olmasalar da cesur habercilik devam ettiği sürece yaşamaya devam edecekler.
Değerlendirmemize son verirken, derneğimizin 2021 Yılı Kasım Ayı Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporunu dikkatlerinize sunuyoruz.