DEĞERLENDİRME
Gerçekleri halka ulaştırmakla yükümlü gazeteciler, bu görevlerini ifa ederken türlü engellerle karşılaşmakta. Her ay gazetecilere dönük baskı ve engellemelerin azalmış veya ortadan kalkmış bir ülke hayaliyle hazırladığımız raporumuzda maalesef her geçen ay durumun daha da vahim bir hal aldığını gözlemlemekteyiz.
Eylül ayında gazetecilere dönük hak ihlallerinin yer aldığı bu raporumuzda da yine durum pek içler açıcı değil. İktidar sahiplerinin görmeyen, duymayan, yazmayan, duyurmayan bir gazeteci profili tahayyül ettiklerini elbette biliyoruz. Ancak en asgari özgürlüğe sahip ülkelerde bile gazetecilerin belli bazı hakları ve yaşam şansları bulunurken, Türkiye’de bundan bahsedemiyor olmamız bizleri derin bir endişeye sevk etmektedir.
Bunca hak ihlali ve baskı varken, üstüne üstlük yeni yasal düzenlemelerle sansürü katmerleştirme çabası bu endişemizi arttırmaktadır. Meclis gündemine gelmesi beklenen ve dijital medyaya dönük düzenlemeler içeren kanun teklifinin bu alanda nasıl bir tahribat yaratacağını çok iyi biliyoruz. Daha önceki yasal düzenlemelerle gazeteciler, basın yayın kuruluşları neredeyse artık söz söyleyemez hale getirildi. Yapılacak yeni düzenleme bu olumsuz durumu daha da pekiştirecektir.
Eylül ayı raporumuzun verilerine baktığımızda gazetecilere dönük türlü ihlalleri net bir şekilde görebilmekteyiz. Gözaltına alınan, saldırıya uğrayan, haber takibi engellenen meslektaşlarımız, bu baskıları sırf gazetecilik yapma çabası içerisinde oldukları için görmektedir. Yine verilere baktığımızda haklarında soruşturma ve dava açılan, cezalandırılan çok sayıda gazeteci görmekteyiz. Sadece Eylül ayı içerisinde 50 gazeteci yaptıkları haberler ve düşünceleri nedeniyle hakim karşısına çıktı ve yargılandı. Bunlardan 6’sına 27 yıl 3 hapis cezası verildi.
Ancak Eylül ayında en çok dikkat çeken ihlallerin başında yine sansür uygulamaları gelmekte. Özellikle birer sansür kurulu olarak çalışan Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Basın İlan Kurumu’nun yayın kuruluşlarına verdiği cezalar, sansürün nasıl işler halde olduğunu kanıtlar nitelikte. Yine internet erişim engeliyle ilgili mahkemelerin bazı haber portallarına uyguladığı cezalar, hak ve özgürlükleri ayaklar altına almakta. Erişim engeli getirilen 9 internet sitesi içerisinde Türkiye’nin tek kadın haber ajansı olan JinNews’e dönük verilen 5 erişim engeli cezası, durumun ne kadar vahim olduğunu göstermekte. Ayrıca direk kapatılmayan internet sitelerinin de haberlerine erişim engeli getirilerek, susturulmaya çalışıldıklarını görebilmekteyiz.
Bilindiği üzere cezaevlerinde halen çok sayıda gazeteci arkadaşımız bulunmakta ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinden nasiplerini almaktadırlar. Raporumuz ayrıntılı verilerinde de yer aldığı üzere zaman zaman gazeteci arkadaşlarımız derneğimize mektup yazarak maruz kaldıkları hak ihlallerini aktarmaktadır. Zaten hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan gazeteci arkadaşlarımıza yönelik bu ihlalleri kabul etmediğimiz ve bir an önce bu duruma son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.
Gazetecilere dönük hak ihlalleriyle geçen bir ayı daha geride bırakırken, yaşanan tüm bu olumsuzlukların üstesinden gelebileceğimizi ve dayanışmamızı büyütmemiz gerektiğini bir kez daha belirtiyor, sansürün olmadığı, basın ve ifade özgürlüğü açısından daha yaşanılır, özgür ve demokratik bir ülke hayalimizi sizlerle paylaşıyoruz.
