2021 YILI ŞUBAT AYI GAZETECİLERE YÖNELİK HAK İHLALLERİ RAPORU

DEĞERLENDİRME

 

2021 yılının ikinci ayında da basına yönelik hak ihlalleri hız kesmedi. Geride bıraktığımız ayın neredeyse her günü gazeteciler, çeşitli baskı türleriyle yüz yüze kaldı. Şubat ayında yaşananlara baktığımızda basın emekçileri açısından sadece yıl ve ay isimlerinin değiştiğini baskıların ise kaldığı yerden devam ettiğini görüyoruz. İktidarın basına yaklaşımı bu durumun temel kaynağı olarak önümüzde duruyor.

Gözaltılar, tutuklamalar, soruşturmalar, davalar, hapis cezaları, ajanlık dayatmaları, saldırılar, tehditler… Evet, Şubat ayının basın fotoğrafı böyleydi. Bir tek basın özgürlüğünü görmek mümkün değil. Bu fotoğraf karanlık bir fotoğraftır, bu fotoğraf baskının ve ihlallerin fotoğrafıdır. Bu fotoğrafta halka yönelik de hak ihlali var. Zira gazetecilerin engellenmesi halkın haber alma hakkının da gasp edilmesi anlamına geliyor.

Yargının basın emekçilerine yönelik yaklaşımına da dikkat çekmekte fayda var. Öyle ki; yargı bu konuda iktidardan bağımsız bir yerde durmuyor, hatta söz konusu gazeteciler olduğunda iktidara bağımlı bir hale geliyor. İktidar kanadını rahatsız eden her haber, görüntü veya fotoğraf için yargı vakit kaybetmeden harekete geçiyor ve gazeteciler hakkında soruşturmalar başlatılıyor, davalar açılıyor. Gazeteciler neredeyse her gün hâkim karşısına çıkarılıyor. Raporda da yer verdiğimiz üzere Şubat ayında 36 dosyadan 72 gazetecinin hâkim karşısına çıktığını görüyoruz. Yargıyı basın emekçilerine karşı “sopa” görevi görmekten vazgeçmeye çağırıyor, haber yapmanın suç olmadığını gazetecilerin temel görevi olduğunu hatırlatıyoruz.

Türkiye gazeteciler için dünyanın en büyük cezaevlerinden birine dönüşmüş durumda. Onlarca meslektaşımız özgürlüklerinden mahrumken, tutuklanan gazetecilere neredeyse her ay yenileri ekleniyor. Burada hedef alınan tek tek gazeteciler değil, gazetecilik mesleğidir. Mahkûm edilmek istenen basın emekçileri değil basının kendisidir. Bunun farkında olduğumuzu belirtiyor ve tutuklamalardan biran önce vazgeçilmesi çağrısı yapıyoruz. Tutuklu tüm gazetecilerin biran önce özgürlüklerine kavuşmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı “İnsan Hakları Eylem Planı” ve hukuk reformunun tartışıldığı şu günlerde, mevcut durumu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Eğer reform söylemlerinde samimilerse ilk adım olarak cezaevindeki gazetecileri serbest bırakmakla başlayabilirler.

8 Mart’a doğru giderken kadın gazetecilere dönük hak ihlallerini ve kadın gazetecilerin yaşadığı sıkıntılara değinmekte yarar var. Türkiye’de gazetecilerin yaşadığı sorunları kadın gazeteciler katmerli bir şekilde yaşamaktadır. Gerek iş ortamında olsun, gerekse sahada haber takibi sırasında yaşadıkları problemler, kadın gazetecilerin aslında ne kadar zor bir çaba içerisinde olduğunu gözler önüne sermektedir.  Bu vesileyle emekçi kadın gazeteciler başta olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.

İktidarın basını kontrol altına alma çabası beyhude bir çabadır. Gazetecilik hiçbir gücün, parti veya iktidarın denetimine girmeyecek kadar değerli bir meslek ve aynı zamanda toplumsal bir görev olduğunu belirtmekte yarar var. Baskılar ne kadar artarsa artsın “Özgür basın özgür toplum” şiarıyla bu görevimizi yerine getirmek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.