Merhaba Değerli DFG Emekçileri,
Öncelikle zindanda bulunan tüm arkadaşlar adına sizleri selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. Dilerim ki tüm emek veren arkadaşlarımız her yönüyle sağlıklı ve morallidir. Bizleri soracak olursanız aynı şekilde bizler de moralli ve sağlıklı durumdayız.
Göndermiş olduğunuz değerli mektubunuz elime ulaştı. Bizler ile dayanışma içerisinde olmanız, yine dışarıda mücadelelerine devam eden Özgür Basın Emekçilerinin yanında olmanız ve vermeye çalıştığınız destek bizleri mutlu etmekte, güç vermektedir. Sesimizi sizler aracılığıyla kamuoyuna duyurma çabanızı da takdir etmekte, şükranlarımızı sunmaktayız. Yine gerek hukuki gerekse de manevi anlamda bizlerle beraber mücadele etmeniz bizlere güç vermekte moral olmaktadır.
Sevgili Arkadaşlar, bilindiği üzere ben ve birçok arkadaşım yaptığı bu onurlu mücadele ve duyulmamış, görülmemiş olan haberleri kamuoyuna duyurduğu için çeşitli gerekçelerle, iftiralarla zindanlarda bulunmaktayız. Onlarca sayısız kahraman arkadaşlarımızdan miras aldığımız bu Özgür Basın geleneğini sürdürdüğümüz için bastırılmak, susturulmak istenmekteyiz. Fakat geçmişten günümüze kadar bu uğurda canları pahasına direnen arkadaşlarımızın takipçisi, mirasçısı olarak hiçbir dönem bu baskılara taviz vermeden her nerede olursa olsun bu onurlu çalışmamızdan, duruşumuzdan taviz vermedik. Elimizden geldiğince, yeteri kadar olamasa da ödenen bu bedellere layık olmaya çalıştık. Hiçbir zaman biz özgür basın emekçilerine boyun eğdiremediler, susturamadılar ve susturamayacaklar. Biz nerede, hangi mekanda ve zamanda ne koşullarda tutulursak tutulalım bu onurlu duruşumuzdan ve çalışmamızdan taviz vermeyerek vicdanların sesi olmaya devam edeceğiz.
Değerli arkadaşlar, takip ettiğiniz üzere yargılama aşamalarımız devam etmekte. Ben ve diğer gazeteci arkadaşlarım yaptığımız çalışmalarımız neticesinde uydurma fezlekelerle ve yönlendirme iddianamelerle yargılanıp, onlarca yıl hapis cezasına çırptırılmaktayız. İddianamelerimiz de yaptığımız haberler, basın yayın faaliyetlerimiz gerçeğinden kopuk bir şekilde ele alınarak farklı farklı suçlamalar ile yargılama konusu yapılmakta. En son benim yargılanmam üzerinde gelişen bu durum gerçeklerin olduğu halinden nasıl çarpıtılarak farklı suçlama konularını malzeme edildiği sizler ve kamuoyu tarafından bilinmektedir. Basın yayın faaliyetlerimizin tamamı iddianame konusu yapılan çeşitli suçlamalar maruz bırakılmıştır. Ben ve diğer gazeteci arkadaşlarımızın faaliyetleri “örgütsel faaliyet”, “finanse etme”, “eleman temin etme”, “kin ve isyana teşvik etme” vb. birçok suçlamalara maruz bırakılmıştır. Bizler tüm savunmalarımızda ve yargılama aşamasındaki tavrımızla bu çalışmalarımızı sahiplenmiş, gerçeği haykırmaya devam eden tavrımızı korumuş bulunmaktayız. Bundandır ki boyun eğen, susan bir onursuz duruşu tercih etmediğimizden faaliyetlerimiz “örgüt üyeliği”, “örgüt yöneticiliği” gibi durumlarla ifade edilerek her birimizin hakkında onlarca yıl hapis cezası verilmektedir. Bizler dün olduğu gibi bugün de hiçbir bedel ödemekten kaçmadığımızı ve bu onurlu meslekten hiçbir zaman susmayacağımızı ve sonun da mutlaka bizlerin kazanacağı inancındayız. Bedenimiz fiziken esaret altında olsa da düşüncelerimiz ve kalemlerimiz her zaman özgür kalacaktır.
Sevgili arkadaşlar, bulunduğumuz mekandan sizlere zaman zaman katkıda bulunarak buranın sesi olmaya, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Dışarıya gönderdiğimiz haberlerimizle çalışmalarınıza katkı sunmaktayız. Tabi bilindiği üzere bulunduğumuz cezaevi ve tüm cezaevlerinde tecrit içinde tecrit durumu yaşamaktayız.
Bulunduğumuz cezaevinden bahsedecek olursak zaten geçmişte uygulanan kısıtlı haklarımızın hepsinden pandemi kısıtlamaları gerekçe gösterilerek tüm faaliyet haklarımızdan yoksun bırakılmaktayız. Haftalık sosyal yaşam faaliyetlerimizden yararlanamamaktayız. Sohbet, spor, atölye, kurs vb. gibi tüm faaliyetlerimiz pandemi gerekçe gösterilerek engellenmektedir. Bu ve benzeri birçok haklarımızdan muaf tutulmaktayız. Açık görüş ve ayda üç defa olan kapalı görüş haklarımız, ayda iki defa 45-50 dakikayı geçmeyecek şekilde iki defa yaptırılmaktadır. Yürürlüğe giren ve diğer cezaevlerin de uygulanan bir buçuk saatlik görüş hakkımız “cezaevi koşulları ve memur yetersizliği” gerekçe gösterilerek halen 45-50 dakika ile sınırlı tutulmaktadır. Bununla ilgili yaptığımız hukuki başvurularımız da cevapsız kalıp ya da cezaevi inisiyatifine bırakılmaktadır. Yine yakınlarımız ve görüşçülerimiz ile yapmakta olduğumuz kapalı görüş ve telefon görüşmelerimiz hukuksuz bir şekil de kayıt altına alınıp çeşitli suçlama konusu yapılmaktadır. Tüm bunlar ve bu tür uygulamalara karşı yaptığımız hukuki başvurularımız henüz cevaplanmış değildir. Cezaevindeki tüm tutsakların iki doz aşısı tamamlanmasına rağmen, dışarı ile herhangi bir teması olmamasına rağmen pandemi kısıtlamaları gerekçe gösterilerek tüm haklarımızdan muaf tutulmaktayız. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, özel sektörde, yaşamın diğer alanlarında gevşetilen, esnetilen pandemi kısıtlamalarının cezaevlerine hiçbir uygulaması yapılmamaktadır. Bu ve diğer konuları ilişkin sesimizi kamuoyuna duyuracağımızdan ve hukuki olarak takipçisi olacağımızdan şüphemiz bulunmamaktadır.
Sevgili arkadaşlar, diğer bir husus ise bilindiği gibi yapılan düzenlemeler ve yürürlüğe konulan uygulamalar ile cezaevleri basın yayın konusunda ciddi engellemelerle karşılaşmakta. Bulunduğumuz ve diğer cezaevlerinde talep ettiğimiz yayınlar getirilmemektedir. Yeni Yaşam, Evrensel gazeteleri basın ilan kurumu içersin de bulunmamasından gazeteler bizlere verilmemektedir. Yine talep ettiğimiz dergi ve kitaplar haklarında açılan davalar, toplatma kararları gerekçe gösterilerek bizlere verilmemektedir. Bununla birlikte dışardan gönderilin meslektaşlarımızın haberleri, köşe yazıları, çalıştığımız gazetenin çeşitli makalelerine el konulmaktadır. En son gazeteci arkadaşlarım tarafından gönderilen makale, köşe yazısı, ajans ve gazetelerde çıkan haber, yazı, şiir vb. yazıları “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle el konuldu. Daha önce gelen yazılar ise yaklaşık 15-20 gün inceleme adı altında tutularak gecikmeli verildi. Zindanda gazetecilik faaliyetlerimize devam etmek için çeşitli konularda hazırlayacağım dosyalar için istediğim eski yapılan haberlerimiz, makalelerimiz bu şekilde el konularak verilmemekte. Bu ve benzeri uygulamalar ile gazetecilik faaliyetlerimiz engellenmek istenmektedir. Tabi ki bu tür engellemelerle bulunduğumuz mekanda tutsakların sesi olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ne koşulda olursa olsun, geçmişteki onlarca kahraman basın şehitlerimizden aldığımız bu onurlu mücadeleyi devam ettirip, anılarına ve mücadelelerine bağlı kalma hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.
Sevgili arkadaşlar, mektubuma bu şekilde son verirken gösterdiğiniz dayanışmadan dolayı hepinize ayrı ayrı selam ve sevgilerimi iletiyor, dışardaki tüm özgür basın emekçilerine çalışmalarından başarılar diliyorum.
Bir kez daha hepinizi, tüm arkadaşlarınızı sizin vesilenizle canı gönülden selamlıyor, bulunduğumuz mekândaki tüm tutsaklar adına sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz. Kalın sağlıcakla.
İbrahim Karakaş
Adana F Tipi Kapalı Cezaevi