Kenan Karavil
Merhaba Değerli Arkadaşlar
Öncelikle selam, sevgi ve saygılarımı sizin şahsınızda tüm basın emekçilerine gönderiyorum.
Değerli arkadaşlar göndermiş olduğunuz 20/12/2021 tarihli mektubunuz 10/01/2022 tarihinde elime ulaştı, ben de 01/02/2022 tarihinde dilim döndüğünce cevap olmaya çalışacağım. Cezaevi hallerinden ve geçirdiğim bir soğuk algınlığı nedeniyle 20 günlük bir aksamadan sonra yazıyorum. Benden kaynaklı olan gecikmeden kaynaklı siz değerli arkadaşların affına sığınıyorum.
Gündemin yoğunluğundan kaynaklı çalışmaları sıkı tuttuğunuzu yazmıştınız, ha keza cezaevinde bulunun tüm gazeteci arkadaşlara yazdığınızı belirtmiştiniz. Kendi adıma söyleyeyim bu gibi çalışmalar bizleri (beni) mutlu kılıyor. Biliyorum işiniz epey yoğun. İster istemez çalışmanın sağlıklı ve bir o kadar verim ve ürüne dönüşmesi için, zamanın sağlıklı ve bir o kadar verimli değerlendirilmesi vb. gerekiyor. Sanırsam Hakkı Boltan arkadaş, bu hem infazı yanan ve cezası bitip de bırakılmayan ha keza kanayan yara hasta tutsak arkadaşların durumuna dikkat çekmek için Ankara’ya gitmişlerdi. Benim de aile fertlerinden teyzem orada görmüş Hakkı yoldaşı. Ha keza katledilen gazeteci arkadaşların anma programları (zaten bizi bu günlere taşıyan) Apê Musa, Gurbettelli, Nazım, Çetin ve Nesrin Teke, hakeza Kadri Bağdu arkadaşlar değil mi? Tekrardan hayallerini gerçekleştirme, özgür basın geleneğini sürdürme, gerçeklerden taviz vermeme sözümüz olsun. Bedeli ne olursa olsun. Onlar bize bunu öğretti.
Değerli arkadaşlar, zaten cezaevlerinde yaşanan sorun ve sıkıntıları sürekli haberleştiriyorsunuz. İçerden başlayıp dışarıya kadar birçok sorunun yaşandığı artık gözler önünde. Cezaevlerinden neredeyse her hafta bir cenaze çıkar oldu. Kim bilir bu mektup elinize ulaşana kadar kaç cenaze çıkacağını tahmin edemiyor insan. Malumunuz birçok tutuklu süresi 27-29 ve 30 yıla dayandı. Cezalarını bitirmelerine rağmen iyi halli olmadıklarından absürt gerekçelerle ceza süreleri uzatılıyor. Bizim burada böylesi bir durum yaşanmadı ama 4-5 arkadaşın cezası yani 30 yılları gelecek Mart ayıyla birlikte bitecek 2023’te. Bakalım! Dileğimiz odur ki bu sorunları bu arkadaşlar yaşamasın. Bir diğer konu da sizin de bildiğiniz gibi bir gece yarısı kararnamesiyle cezaevindeki mahkumların 30 dakikayı geçmemek kaydıyla 30 dakika görüntülü telefon hakkı var. Hatta bunun için bir ATM büyüklüğünde bir kulübe odamızın mutfak bölümüne (yarısı gitti odanın) koyuldu. Kapalı olan kulübenin kapısı geçen Çarşamba açıldı. O zaman bize söylendi ki suç durumumuzdan kaynaklı bize verilmeyeceği ve konuşma süresinin 10 dakikayı geçmeyecek dendi. Covid-19 nedeniyle cezaevlerinde olduğu gibi bizim burada da 20 dakika oldu. Bunun 10 dakikasını kulübeden, 10 dakikasını ise eskiden çıktığımız yukarı bölümden yapıyoruz. Bunun yorumunu siz değerli arkadaşlara bırakıyorum. Zaten Covid-19 nedeniyle birçok hakkımız elimizden alındı. Atölye, arkadaşlarla çıkmış olduğumuz sohbet vb. bu süreçten kaynaklı çıkan hiçbir yasal düzenlemelerle yararlanma hakkımız olmadı, yani Anayasa vb. eşitlik ilkesi ayaklar altına alındı. Yeri geldiğinde yani seçimler yaklaştığında yok kardeşlik hukuku yok hiçbir ayrı gayrımız hamasetleri havada uçuşuyor.
Değerli arkadaşlar sizlerin de mektubunuzda belirttiği gibi ailelerin başlattığı kimi eylemsellikler var ama bunların her ile yayılması gerekiyor. Amed ve Van başlangıç anlamında iyi, insana moral veriyor. Zaten aileleri ziyaret ediyorsunuzdur ve her gittiğinizde bizim de özel selamlarımızı iletmenizi isteriz. Dışarda da özgür basın üzerinde baskıları tahmin edebiliyoruz. Birçok değerli meslektaşım, arkadaşım mesleklerini rahat icra edemez duruma getirildi ve bu baskı hala devam ediyor. Zaten bizim de umudumuz kendine halkı doğru bilgilendirmeyi şiar eden siz değerli arkadaşlarsınız.
Değerli arkadaşlar, size içerdeki gazeteci arkadaşlardan gelen mektupları haberleştirdiğinizi ve internet sitesinden yayınlandığını ve tüm ülke çapında tüm üyelere gönderildiğini belirtmişsiniz. Sizin şahsınızda bu çalışmalarda emeği geçen tüm arkadaşlara spaslarımı ve tüm üyelerinize selam ve sevgilerimi gönderiyorum. İyi ki varsınız.
Genel durumumuzu soracak olursanız bir önceki mektuptan bu yana değişen bir durum yok. Hala sayımız 22 ve iki odada kalıyoruz. Odalarımız 2-3 ay oldu ayrı ayrı bölümlere konuldu. Nedeni Kırıkkale’de bulunan tünel meselesi. Biliyorsunuz ben de 3-4 ay orada kaldım. Ama yapılan darbe sonrası 2016’da bu cezaevine sürgün edildim. Orada kaldığım dönem C-8 odasında bir yıl 13 gün kaldığımdan kaynaklı ve orada tünel tespit edildiğinden 2021 yılında, aradan 6 yıl geçmesine rağmen bana da soruşturma açıldığını savcılık tarafından öğrendim. Zaten ne olmuş, ne zaman tünel kazılmış, kaç metre vb. herhangi bir bilgi savcılık tarafından söylenmedi. Sadece haberimin olup olmadığı soruldu. Bu gibi haberler zaten her daim size geliyordur, gerçekten bazen ben bu gibi durumlarda kendimi gülmekten alamıyorum. Son yıllarda çıraklık-ustalık döneminden bahsetmeseler de geldiğimiz durum ortada.
2020 yılından bu yana başımıza musallat olan Covid-19 yetmezmiş gibi bir de toplum ekonomik krizle karşı karşıya. Kimse de bunun adını net koyamıyor ya da koymak istemiyor. Bana sorarsanız tek nedeni yaşanan savaş derim, bunun nedenini “bu paraların çoğu bombaya gidiyor” diyenleri ne de çabuk unuttuk. Para gün be gün eriyor, yoksulluk gün geçtikçe daha da derinleşiyor. Bunu, kıt olanaklarımızla izlediğimiz Tv kanallarının haber bültenlerinden görüyoruz. Bunun sadece yüzde birlik olduğunu da gösterildiğini de biliyoruz. Zaten artık gizlemiyorlar da. Bu yaşanırken, kocaman 2021 yılı mücadeleyle geçti. Kazanımları oldu elbet. 2022 yılının ilk ayını bitiriyoruz. Bu kalan zamanda ne olur bekleyin demeyeceğim mücadele edip göreceğiz, hep beraber. Direnenler hala son sözlerini söylemediler. Her zaman olduğu gibi direnenler son sözü söyler. İnanın insan birçok şey söylemek istiyor ama hem gelişmeleri yakından takip ettiğinizden kaynaklı tekrarlayıp canınızı sıkmayayım.
Sonuç olarak tekrardan şahsınızda tüm basın emekçilerine selam ve sevgilerimi(zi) gönderiyorum. Sansürün olmadığı, özgür basının özgürce kendini ifade ettiği bir dönemde buluşma umuduyla. Hakeza mektubumu ulaştıracağınız tüm üyelerinize selamlarımı gönderiyorum. Olur da üyeleriniz arasında kitabı olan veya çalışmaları varsa bize, cezaevinde olan arkadaşlara ulaştırırsa sevinirim. Şu ana kadar Aram ve Payiz yayınevlerinden kimi yazar arkadaşların kitaplarını aldım. Mehmet Akdoğan arkadaşın Çûrmîskên Ava Zê kitabını yeni bitirdim, güzel bir kitaptı. Arkadaşlar da çok beğendiler. Şimdiden arkadaşlara spaslarımı iletiyorum.
Özgür yarınlarda buluşma umuduyla.
Göndermiş olduğunuz pullar için teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle
01/02/2022
Kenan Karavil
Tipi Kapalı Cezaevi A-27 Burhaniye / Balıkesir