Merhabalar,
Gönderdiğiniz son mektubun üzerinden neredeyse dört ay geçti. Mektubunuzu (ve tabi ki beraberinde yolladığınız pulları) aldım, pullar için teşekkür ederim. Hemen cevap vermedim sizlere. Tam da bu dönemde gazeteci arkadaşlarımın gözaltına alınıp tutuklandığını öğrendim basından. Haziran ayında tahliye olmam gerekiyordu. Bizzat sizleri ziyaret edip geçmiş olsun dileklerimi ve dayanışma duygularımı paylaşmayı düşünüyordum. Fakat koşullu tahliye tarihim geldiğinde, elime tutuşturulan bir kararla tahliyemin üç ay ertelendiğini öğrendim. Açıkçası beklemediğim bir şey değildi. İnfaz yakmalar ve infaz uzatmalar son dönemin temel gündemlerinden biri haline geldi. Bu konseptin beni es geçmesini beklemiyordum zaten. Fakat yine de bir ihtimal olarak tahliye durumu gelişebilirdi. Bunun netleşmesini beklediğim için sizlere yazmayı şimdiye kadar erteledim.
Hapishanelerin durumunu biliyorsunuz. Hasta tutsakların durumunu, hastaneye gidişlerde uygulanan arama (özellikle ağız içi araması) dayatması, infaz yakma ve uzatmaları, keyfi disiplin cezaları… Bunların, bir zamanlar gündemde olan çöktürme planının varyantları olduğu açık. Yetkililer (!) tarafından inkar da edilmiyor zaten. Gazetecilere yönelik baskı da bundan bağımsız değil. Ama bunun sonuç alıcı olmadığı da ortaya çıkmış durumda. “Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek deliliğe özgüdür.” diyen Einstein’ı anmak gerekiyor.
Her şeye rağmen durumlarımızın iyi, moralimizin yüksek olduğunu belirtmeden edemeyeceğim. Özgür, adil ve eşit yaşama ideali büyük idealdir. Büyük ideale sahip olanın motivasyonu da büyük olur.
Hasılı, tahliyemin ertelendiğinden haberiniz olsun istedim. Tabi bunun bir Komedya’ya dönüştüğünden de. Teknik olarak verilen bir karara karşı İnfaz Hakimliği’ne itiraz hakkı bulunur. Tahliyemin üç ay ertelenmesine yönelik bana da bu hak tanındı. Garip olan şu ki; ben daha itiraz etmeden İnfaz Hâkimliği itirazımın reddine karar verdi. Olmayan itirazı reddetme başarısı gösterildi yani. Buna karşı, ben de Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe yazarak; “ tahliyeden vazgeçtim, bari bunu kitabına uydurarak yapın.” diye itiraz ettim. Hala bir cevap bekliyorum. Üzerinde fazla yorum yapmaya gerek yok sanırım. Bunun genel bir politika olduğunun bir örneği sadece.
Kendinize iyi bakmanızı diliyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Şahsınızda tüm özgür basın çalışanlarına ve tutuklu gazeteci arkadaşlarıma selam ve sevgilerimi yolluyorum.
Sevgilerimle…
Not: Henüz bu mektubu göndermeden yolladığınız dergi geldi. Fakat henüz tarafıma verilmedi. İlgili birimin teslim etmesini bekliyorum. Verilmezse mahkemeye itiraz edeceğim… Teşekkürler…
Gökhan Gümüş
Bafra Hapishanesi/ Samsun
