Değerli Arkadaşlar Merhaba.
Hepinizi tekrar tekrar kucaklıyor, sevgi ve selamlarımı sunuyorum. Benim ve yanımda bulunan arkadaşlar için büyük bir moral değeri olan 10 Şubat 2022 tarihli mektubunuz ve Hüseyin hocanın 11 Ocak 2022 tarihli kartı elime ulaştı. Öncelikle ilgi ve alakanız için teşekkür ediyor, yaşam ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Zor şartlarda verdiğiniz onur mücadelesi güç veriyor. Şartlarınızın ne kadar ağır olduğunun, imkanlarınızın ne kadar sınırlı olduğunun farkındayım. Benzer süreçleri daha önce beraberce yaşamıştık. Dışarda olup bitenleri kısıtlı imkanlarla takip etmeye çalışıyorum.
Sürgünden sonra sizlere ve Hüseyin hocaya yeni adresimi bildirmem gerekiyordu. Bu konuda beni bağışlayın. Buraya geldiğimden beri şansızlıklar yakamı bırakmadı. Genelde sağlık sorunlarıyla boğuştum. En son 2021’in Mayıs ayının başlarında eklem ve kas ağrıları, şiddetli mide bulantıları, denge, koku-tat kaybıyla başlayan, sonrasında tüm vücut fonksiyonlarımı neredeyse işlemez hale getiren sorunlar yaşadım. Kısa sürede kendi ihtiyaçlarımı kendim karşılayamaz hale geldim. Eylül ayına kadar defalarca farklı branşlardan doktorlarca muayene-test-tahliller yaptılarsa da bir teşhis konulmadı hastalığıma. Buradaki Şehir Hastanesi teşhisi koyamayınca Üniversite Hastanesi’ne sevk etti. Yapılan muayene ve EMG testinden sonra Kronik Enflamatuar Demiyelinizan Polinöroterapi (CİDP) diye bir hastalık olduğu söylendi. Bağışıklık sisteminin tersine çalışmasıyla oluşan kronik bir sinir sistemi iltihabı. Sinir hücrelerim fonksiyonsuz kaldığı için beyinden kaslara ve iç organlara gelen sinyallerde bozulma oluşuyor. Diğer bir deyişle, motor nöronlarda bloklar oluşuyor ve beyin, kas ve iç organlara, duyularıma sağlıklı sinyal gönderemiyor. Bu da, denge kaybı, his kaybı, mide bulantısı, nefes almada zorluk, tat ve koku kaybı, hareket koordinasyonunda ciddi bozulmalar ve daha birçok olumsuzluk yaratıyor. Teşhisten sonra bir süre hastanede yattım. İnsan yapımı ilik verdiler. Bu ilaç insan kanından elde edilen iliğin serum halindeki şekli. Riskleri olduğu için her seferinde yoğun bakım ünitesi olan bir hastanede, gözetim altında verilmesi gerekiyor. O ilaçtan sonra biraz toparlandım. Sonrasında da 5 aydır kortizon tedavisi görüyorum. Bu ilaca halen devam ediyorum. Fakat bu ilacın tedavisi de çok zorlayıcı. Kortizon denilen steroid ilaçlar bağışıklık sistemini baskı altına alıp, vücudun kendi hücrelerine karşı antikor üretmesini engelliyor veya azaltıyor. Özcesi bağışıklık sistemim sinir hücrelerine karşı antikor üretiyor, yani tersine çalışıyor. Bu ilacın aynı zamanda birçok yan etkisi de var. Kemik, kas erimesi başta olmak üzere, depresyon, stres, üşüme, sıcak basması, zihinsel sorunlar vb. birçok yan etkisi var. Kısacası hastalığın kendisi de tedavisi de zorlayıcı.
Cezaevi şartlarında hastalıklar tabi ki daha zorlayıcı oluyor. Korona, şartları daha da zorlaştırdı. Zaten var olan tedavi imkanlarının sınırlı halini daha da sınırladı. Her üç ayda bir muayeneye gidiyorum. Ama istediğimiz zaman ya da ihtiyaç oldukça esas doktorumuza ulaşma olanağımız yok. İlk aylarda düzelmeler olsa da son bir aydır durumumda tekrar gerileme var. Yakında tekrar kontrol muayenem var. Bakalım ne çıkacak.
Dosya ve ceza-infaz durumumla ilgili bilgi istemiştiniz. Urfa savcılığının bana gönderdiği müddetnameyi ekte sizlere gönderiyorum. Müddetnamede tüm teknik bilgiler mevcut. Yargılamam Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Eski 6. ÖYM. ÖYM’ler kapatılınca dosyamı Adana 7. ACM’ye kaydettiler. Toplamda 19 yıl 8 ay ceza aldım. On bir yıldan fazla bir süredir zindandayım. Halen yaklaşık 3 yıl 8 ay koşullu salıverilmeme var. Avukatım Adana’dan …….’dı. Bu adam yargılama sürecinde zaten pasif tutumlar sergiliyordu. Sonrasında milletvekilliği aday adayı oldu. İstediği sıralamayı alamayınca tüm dosyaları atıp uzaklaştı. Kürtçe savunma talebimiz kabul edilmeyince tüm yargılama boyunca savunma yapamadık. 2013 yılında yasa çıkınca bu sefer de tercüman ücretini ödemeyi reddettiğimiz için mahkeme bunu, “susma hakkı”, dolayısıyla da “örgütsel tavır” olarak ele aldı.
İnfazla ilgili bir durumu da sizlere aktarayım. Yargılama sonucunda Nuh Taş ve Sibel Mustafaoğlu arkadaşlarla aynı “fiillerden” aynı maddeden, aynı miktarda ceza aldık. Dolayısıyla tutuklanma ve tahliye tarihlerimiz aynı, fakat şu an Yozgat Cezaevi’nde bulunan Nuh Taş (TC Kimlik No:26645446782) arkadaşın bana yazdığına göre 2022 yılında çıkan yeni İnfaz Yasası’na göre TCK 265/1maddesi (memura mukavemet) ile propaganda (3713 sayılı kanunun 7/2 madde) maddelerinden infazın, ¾ yerine ½ olarak değiştirildiğini belirtmiş. Bunu da Antep’ten avukatı başvurusu sonucu uyarlama yaptığını belirtmiş. Fakat benim uyarlama başvurum kabul edilmedi. Yani Nuh Taş arkadaşa uygulanan infaz türü bana ve Sibel arkadaşa uygulanmadı. Bunların dışında yargılamada TCK 220/6 (örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına “suç” işlemek) maddesi göndermesiyle TCK 314/2’den 9 yıl ceza aldım. AYM 10 Haziran 2021 tarihli Hamit Yakut kararında bu maddenin “kanunilik ilkesi” taşımadığına karar verdi ve bu maddeden halen içerde epey bir insan olduğu için kararı “pilot karar” olarak belirledi. Yani bu maddeden yargılanan ve ceza alan herkes için hak ihlali kararı aldı ve Meclis’ten yasal değişiklik talep etti. Bu maddeden benim de AYM’ye bireysel başvurum var. (AYM Bireysel Başvuru Numarası: 2021/56805) özetle hukuki durumum bundan ibaret. Umarım sorularınıza cevap olabilmişimdir.
Hüseyin hocanın Murat Ertunç arkadaşa yazdığı kart ulaştı. Genel sorunlarımızla ilgili ayrıntıları Murat arkadaş yazacağı için ben burada değinmiyorum. Özetle; genel anlamda yaşanan sorunlardan bizler de payımıza düşeni yaşıyoruz.
Sizleri tekrardan kucaklıyor, öpüyorum. Yanımda bulunan Murat Ertunç, Recep Ertunç ve Mesut Demir arkadaşların da sizlere selamı var. Kendinize çok iyi bakın. Özgür ülkede, güneşli günlerde buluşmak dileğiyle.
Dirençle kalın…
20.02.2022
Ferhat Çiftçi
1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu A-27 / Tekirdağ