Erdal Süsem
Sevgili Arkadaşlar,
20.12.2022 tarihli mektubunuzu Ocak ayının ortasında almıştım. Gecikmeli yanıt verdiğim için kusura kalmayın. Yazınsal çalışmaları yoğunlaştırınca yanıtı aksayabiliyor. Yazıp yazıp zulaya atıyorum şimdilik romanlarımı. Öyküleri ve denemeleri kimi yayınlara gönderiyorum. Yazmak amaç, gerisi kesişme noktalarındaki geçici olasılık sevinçleri, kederleri.
“Gündem yoğun”, aksi bir zümre dışında olasılık dahilinde değil. Gerçi son zamanlarda o zümreden de homurtular, çatlak sesler duyulmaya başladı. Bu yangın onların da korunaklı duvarlarını dövmeye başladı, ondan sebep. Homurtular çığlığa dönüşür mü, orası müphem. Mülk gırtlağın önüne bariyer çeker, kelimeler dışarı çıkamaz, çıkmayı başaranlar da eğilip bükülmüştür. Gündemin yoğun olmadığı zaman dilimini çok anımsamıyorum. “Sakin, kayda değer bir olayın olmadığı bir gün” cümlesi bu topraklar için ilginç olur. Hoş, çok uzun zamandır, kültür endüstrisiyle paralel yayılan televizyonun/internetin toplumsal yaşamın ilişkiler ağının merkezine oturmasıyla savaş, katliam, çatışma vb. haberlerini reklam izlercesine izliyor insanlar. Cansız, duyarsız, tepkisiz… Gerçek ile gerçek olmayanın iç içe geçtiği bir simülasyon gibi.
Hapishanelerin nabzı da düşmüyor. Dışardan kopuk değil ya. Eskiden balkonundan biberleri ipe serip güneşte kurutan kızıllaştırdığından “Komünizm propagandası yapıyoruz” gerekçesiyle soruşturma açtığı örnekleri olmuş. Okuduğumda gülümseyerek “akıl tutulması” demiştim. Benzerlerini yaşadığımda ve tanık olduğumda “Bu nasıl kötü bir senaryo, başladığımız yere dönüyoruz daima” demiştim, yine diyorum. Geçen hafta aramada havaların soğuk olmasından ötürü sandalyenin üzerine attığım hırkamı “amaç dışı kullanım” gerekçesiyle aldılar. J Sosyal paylaşım notlarına/yazışmalarına “örgütsel haberleşme” kisvesiyle soruşturma açıyorlar. “Merhaba” hasbihalini mektupla yaparsan sorun yok… Başka bir hapishanede olan arkadaşımdan mektup aldım bu hafta, hastane dönüşünde ringdeki arkadaşlara “hoşça kalın” dediğimden soruşturma açmışlar. Bu tür ilginçlikler artarak devam ediyor. Kötü olan ise, aklını ve enerjini bu sığ konulara yöneltiyorlar. Abesle iştigal durumlar!
Yayınlardaki sıkıntımız devam ediyor. Sadece sanat-edebiyat yayınlarını İnfaz Hakimliği’nin kararlarıyla alabiliyoruz. Aylar sürüyor almak. Yüzlerce emsal karara rağmen halen aynı gerekçelerle karar alıyorlar. Siyasal yayınları/gazeteleri alamıyoruz.
Diğer hususlara vakıf olduğunuzu düşünüyorum. IFJ’ye mektubumu ulaştırdığınız ve adresini gönderdiğiniz için teşekkürler. Yakın zamanda onlara da mektup yazacağım.
Önceki mektubumda dosyamın akıbetine dair yazmıştım. Sizden bir istirhamım olacak; AİHM ve AYM’nin “yeniden yargılama” hükmüyle, yeniden yargılaması yapılan ve tahliye olan örneklere vakıf mısınız? 2018 ve 2019 arasında Diyarbakır 5 ve 6 No’lu ACM’nin hükmettiği on-onbeş dosyaya vakıfım. Bunlar haricinde -özellikle yakın dönemde- örnekler bulunuyorsa emsal teşkil etmesi açısından faydalanmak istiyorum. Avukatlarınızın belki bilgisi olabilir. Yerel mahkemelerin, AİHM ve AYM kararlarına direndiği de malumunuz.
Bilgisayarı içeride temin edebilmek hususunda yazmıştım. Aynı statüde bulunan (F’lerde) kimi örnekleri bulunuyor. Bu bakımdan emsal kararlar uygulama belgeleri elinize geçerse ya da avukatlarınız ilgilenirse memnun olurum.
Pul gönderiyorsunuz, teşekkürler ama pulları vermiyorlar, kullanamıyoruz yani. Düşünmeniz kafi, göndermeyin ama, alamıyoruz.
Yakın zamanda tutuklu/hükümlü gazetecilere dair hazırladığınız rapor bulunuyorsa okumak isterim.
Türkiye Gazeteciler Sendikası, Bianet gibi kuruluşlarla temas ve ilişki içinde misiniz? Onlar da -soğulsunlar- uzun dönem tutuklu gazetecilere yönelik sorumluluk emeği ve duyarlılığı sergilediler. Müsait zamanda adreslerini de gönderir misiniz?
Eğitim atölyelerinizden bahsetmişsiniz. Atölye konularınızı merak ettim. Değerlendirme/kritik metinleri çıkarıyor musunuz?
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Not: Hepinizin Newroz’unu kutluyorum.
Sevgilerimle
21 Mart 2022
Erdal Süsem
F Tipi Kapalı Hapishanesi B1-52 / Edirne