Gazeteci Nazlıcan Yıldız, "örgüt üyeliği" iddasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında adli kontrol şartı ile tahliye edildi.
JINNEWS muhabiri Nazlıcan Yıldız’ın Özgür Öğrenci İnisiyatifi faaliyetleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Bayraklı 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmayı Nazlıcan’ın avukatı, ailesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl yöneticileri ve gazeteciler de takip etti.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada söz alan Nazlıcan, ifadesinde inisiyatifin bir talimatla kurulmadığını, faaliyetlerinin öğrenci sorunlarını kapsadığını, yasal çerçevede barışçıl eylemler gerçekleştirdiğini söyledi. İnisiyatifin bir çekirdek kadrosu olmadığını, kararlarını birlikte aldıklarını kaydeden Nazlıcan, aile ve arkadaşları tarafından kullanılan Nujin adının ise kod isim olarak kullanılmadığını, Nüfus Müdürlüğü tarafından kabul edilmediği için Nazlıcan isminin kendisine verildiğini dile getirdi. Nazlıcan ayrıca, isim değişikliği için Asliye Hukuk Dairesi’nde devam eden dosyasının da bulunduğunu ekleyerek tahliyesini talep etti.
Ardından gizli tanık 900’ün ifadesine geçildi. Gizli tanık, Nazlıcan’ın adının herkes tarafından Nujin olarak bilindiğini, Nazlıcan’ın örgüt talimatıyla İnisiyatifin içinde yer aldığını ancak örgüte kazandırdığı kişiler hakkında bilgi sahibi olmadığını söyledi.
Dosya kapsamında yargılanan ve tanık olarak dinlenen Ayhan Bakır, inisiyatifin talimatla kurulmadığını, Nazlıcan’ın inisiyatif üyesi olduğunu ve yasal kapsamda öğrenci sorunlarına ilişkin basın açıklamaları gerçekleştirdiklerini belirtti.
Savcı ise, inisiyatifin talimatla kurulduğuna dair delillerin araştırılması, ifadeden çekilen Buse Aslan’ın adresinin tespit edilerek getirilmesine ve Nazlıcan’ın tutukluluk halinin devamını istedi.
‘GİZLİ TANIK İFADELERİ SOMUT DELİL İÇERMİYOR’
Nazlıcan’ın avukatlarından Serhat Işık, Nazlıcan’ın isim değişikliğine ilişkin dosyasını sunarak gizli tanık ifadelerinin somut deliller içermediğini, İnisiyatifin YÖK’ün kuruluş tarihi olan 6 Kasım 2021’de kurulmasının bile örgüte eleman kazandırmak değil öğrenci sorunlarına dair kurulan bir öğrenci örgütü olduğunu gösterdiğini kaydetti. Nazlıcan’ın inisiyatifin dijital medya hesaplarını içeren telefona sahip olmadığını, telefonun İP adresinin dahi alınmadan suçlamanın yöneltildiğini ifade etti. Serhat ayrıca suçlamaya konu olan eylemlerin yasal olduğunu içeriklerinin de öğrenci sorunlarını kapsadığını dile getirdi. Serhat devamında, İnisiyatifin örgüt talimatıyla kurulduğu iddia edilen PKK-KCK açıklamasının ardından gerçekleşen İbrahim Kaypakkaya anmasına dahil olma gibi eylemlerin ise örgütle ilişkili olamayacağını vurguladı. Nazlıcan’ın örgüte kazandırdığı bir kişinin dahi isminin verilmediğini, ajandasında bulunan iş bölümüne dair belgelerin ise İnisiyatif kapsamında yapılan eylemlere dair olduğunu kaydeden Serhat, böyle bir durum olsa bile ajandaya yazılamayacağını ifade ederek tahliye talep etti.
‘İNİSİYATİFİN EYLEMLERİ SUÇ OLARAK KABUL EDİLEMEZ’
Ardından söz alan avukat Aryen Turan da gizli tanığın beyanında Nazlıcan’ı nereden tanıdığını hangi sebeple tanıdığını belirtmesinin zorunlu olduğunu ve birçok soruya cevap vermediğini kaydederek, tanık beyanının çarpıtıldığını sözlerine ekledi. Aryen, inisiyatif eylemlerinin suç unsuru kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, tape ve fiziki takip kayıtlarının çarpıtıldığını dile getirerek, gazetecilik bölümü öğrencisi olan Nazlıcan’ın emniyet soruşturmasında JINNEWS’te çalışmasının da örgüt talimatıyla başlamasını içeren ibarelere yer vermesinin de iddianamenin kasıtlı şekilde hazırlandığını gösterdiğinin altını çizdi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Nazlıcan’ın telefonuna ait 2020-2022 yıllarına ait kayıtların çıkarılmasına, Nazlıcan’ın yurtdışı yasağı ve adli kontrol şartı ile tahliyesine karar verildi.
Kaynak:http://jinnews41.xyz/TUM-HABERLER/content/view/208599