Gazeteciye yapılan silahlı saldırıda ödül gibi cezalar

11 Haziran 2021
Gazeteciye yapılan silahlı saldırıda ödül gibi cezalar

Adana'da gazeteci Hakan Denizli'ye yapılan silahlı saldırının davasında yargılanan 5 kişi 1 yıl 3 ayla 3 yıl 9 ay arasında hapis cezası aldı. Bazı sanıkların cezaları ertelendi. Denizli "Savcı 'hafif yaralama'dan ceza istedi. Cinayete teşebbüs olması için illa ölmem mi gerekliydi" diyerek tepki gösterdi.

Adana'da günlük yayın yapan Egemen Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hakan Denizli’nin silahlı saldırıya uğramasıyla ilgili görülen dava iki yıl sonra sonuçlandı.

Denizli’nin kalçasına platin takılmasına ve bacak boyunun bir buçuk santimetre kısalmasına neden olan saldırıyla ilgili Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesi hükmü 'kasten yaralamadan (TCK 86/1)' kurdu. Suçlarını kabul eden sanıklar ödül gibi cezalar aldı.

Mahkeme Olayın azmettiricilerinden olmakla suçlanan Yasin Sancar’ı 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Aynı suçlamayla Ersin Ergün’e 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Tetikçi Tuncay Alparslan içinse mahkeme 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmetti. Alparslan’a ayrıca silah bulundurmaktan 10 ay hapis ve 500 lira adli para cezası veren mahkeme cezayı erteledi.

Sezer Özeral'ın azmettiricilerle fikir ve eylem birliği içinde olduğuna hükmeden mahkeme 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi ancak cezayı erteledi. Veysi Cengiz de kasten yaralama suçuna yardım etmekten 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.

Sanıklar Ersin Ergün, Sezer Özeral, Veysi Cengiz ve Yasin Sancar silah bulundurma suçlarından beraat etti. Silahlı saldırıda kullanılan motosikletin sahibi Cüneyt T. ve Mahmut A. tüm suçlamalardan beraat etti.

"Savcının tutumu az ceza getirdi"

Mahkemenin verdiği kararla ilgili bianet’e konuşan Denizli kendisine saldıranlara verilen cezaları eleştirdi. Dosyanın ağır ceza mahkemesinde değil de asliye ceza mahkemesinde görülmesini eleştiren Denizli, savcının tutumunun en başından beri sanıkları serbest bırakmak şeklinde olduğunu söyledi.

Sanıkların kasten yaralamadan ceza aldığına dikkat çeken Denizli şöyle konuştu:

"Son duruşmaya sanıklardan hiçbiri gelmedi. Tetikçinin ifadesine göre birisi bunlara ‘Bir gazeteci var, onun susturulması gerekiyor. Bu işi yapar mısın?’ demiş. Tetikçi de kabul etmiş. Azmettirenler de ona adres göstermişler, arabamı göstermişler, altlarına da bir motorla şoför vermişler ama olay bana saldıran kişilere başka bir taraftan taşere edilmiş. Bu tezgah da iz bulunmasın diye yapılmış. Esas olarak kimin yaptırdığını bilmiyoruz. Olayın araştırmasını istedik ancak savcılık benim yaptığını düşündüğüm kişiyi ifadeye bile çağırmadı.

Savcı iddianamede bu saldırıyı basit yaralamaya indirgedi. Bu nedenle de dosya asliye ceza mahkemesinde görüldü. Oyun savcıda başladı mahkemede bitti.

Tetikçinin ifadesiyle azmettirici olduğunu öğrendiğimiz Yasin Sancar iki ay yakalanamadı. İlk duruşmadan bir gün önce mahkemeye geldi, ifade verdi ve serbest kaldı. Serbest bırakılmasını isteyen de savcı. Normal şartlarda azmettirmenin cezası suçun cezasıyla aynıdır. İlk başta diğer saldırganlar tutuklanırken Sancar serbest bırakıldı. İlk duruşmada da tutuklu yargılanan dört kişi serbest kaldı.

"Azmettirici hiçbir duruşmaya gelmedi"

Ben iki yıl süren bu davada azmettirici Sancar’ı bir kere bile görmedim. Hiçbir duruşmaya katılmadı, avukatı geldi. Şimdi sanıklar ceza aldı ama muhtemelen hiçbiri bu cezaları yatmayacak.

Aldıkları cezalar tutuklu kaldıkları iki buçuk ay gibi bir süreye sayılacak. Böyle bir suçun asliye cezaya sevkini sağlayan da cezaların bu kadar az olmasını sağlayan da savcı. İlk duruşmada yargılamanın ağır cezada yapılması gerektiğini söyledik ama kabul ettiremedik hakime.

Görevsizlik istedik, ağır cezaya sevkini istiyoruz dedik. Ama taleplerimiz kabul görmedi. Sanıkların itiraflarına rağmen tasarlanmış, planlanmış bir saldırının üstü kapatıldı.

"Ölmüş mü olmam gerekiyordu"

Torunumun ve kızımın yanında yapılan bu saldırı basit yaralamaya indirgendi. Aslında can acıtan tarafı da bu. Tetikçinin silahında fazla mermi varmış. Öldürmeye teşebbüs etmiş olsalar beni öldürebilirlermiş. Öldürmeye teşebbüsten yargılanmaları için illa ki ölmüş mü olmam gerekiyordu, anlamadım.

Kalçamdan vurumdum. Kemiğim parçalandı, platin takıldı. Günlerce hastanede yattım. Hareket kabiliyetimde kısıtlama oldu. Tuvalete bile oturamıyorum, koşamıyorum, ağır şeyler kaldıramıyorum. Bacağımda 1.5 cm kısalma var.

Mahkemenin verdiği karara itiraz edicem. Bu olayın arkasındaki kişileri bulana kadar mücadelemi sürdürücem. Adalet tam manasıyla yerini bulana kadar mücadelem devam edecek."

Kaynak: https://bianet.org/bianet/insan-haklari/245554-gazeteciye-yapilan-silahli-saldirida-odul-gibi-cezalar