‘Gazetecilik, çatışmalarda ve baskıcı rejimlerde muazzam bedel ödüyor’

12 Aralık 2024
‘Gazetecilik, çatışmalarda ve baskıcı rejimlerde muazzam bedel ödüyor’

Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) 2024 bilançosuna göre; dünyada öldürülen 54 gazeteciden 31'i çatışma bölgelerinde yaşamını yitirdi. Türkiye'de ise adli kontrol ve online sansür yaygınlaştı.

RSF, 2024’te dünyada öldürülen 54 gazeteciden 31'inin çatışma bölgelerinde yaşamını yitirdiğini, tutuklu gazeteci sayısının da yüzde 7’lik artışla 550’ye ulaştığını bildirdi. Türkiye’de tutuklu gazeteci sayısı azalma gösterse de şimdi de adli kontrol yaygınlaştı.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) 2024 raporu, bu yıl kaydedilen gazeteci cinayetlerinin yarısının çatışma bölgelerinde yoğunlaştığına dikkat çekerken habercilere yönelik saldırılarda endişe verici bir artışı ortaya koyuyor.

Gazze, 2024 yılında dünyanın en tehlikeli bölgesi ve son beş yılda görev başında öldürülen gazeteci sayısının en yüksek olduğu bölge haline geldi. Ekim 2023'ten bu yana, en az 35’i yaptıkları iş çerçevesinde hedef olmak üzere 145'ten fazla gazeteci İsrail ordusunca öldürüldü.

Diğer yandan, dünya hapishanelerinde tutulan gazetecilerin sayısı da, geçen yıla göre yüzde 7’lik bir artışla 550’yi buldu. Genellikle hükümetler veya silahlı gruplarca tam bir cezasızlıkla girişilen bu şiddet, acil bir müdahaleyi zorunlu kılıyor. RSF, gazetecilerin ve gazeteciliğin korunması için acilen harekete geçilmesi çağrısında bulunuyor.

TÜRKİYE: TUTUKLAMANIN YERİNİ ADLİ KONTROL VE ONLİNE SANSÜR ALDI

RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, bilançoyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’de tutuklu gazeteci sayısında 2024’te kayda değer bir düşüş yaşandığını belirtti ancak uyardı: “Düşüş gösteren tutuklu gazeteci sayısı, Türkiye’de adli kontrolün hızla yaygınlaşması gibi habercilerin hareket özgürlüğü ve zihinlerini teslim almaya dönük antidemokratik başka bir pratiğin varlığını gizlememelidir. Nitekim, susturma girişimlerinin ve haberlerin etkisiz kılınmasının yolu olarak, belki de tutuklamanın yerine geçecek tarzda, neredeyse sistematik endişe verici bir online sansür pratiğini gözlemliyoruz.”

‘ÖLMÜYOR, ÖLDÜRÜLÜYOR; KAYBOLMADILAR, KAÇIRILDILAR’

RSF Genel Direktörü Thibaut Bruttin, söz konusu vahim gidişatın önüne geçilmesi için, mücadele kadar yurttaş duyarlılığının da zorunlu olduğunu bildirdi. Bruttin, yıllık bilançonun yayımı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Gazeteciler ölmüyor, öldürülüyorlar; hapiste değiller, rejimler onları içeri atıyor; kaybolmadılar, kaçırıldılar. Genellikle hükümetler ya da silahlı gruplarca düzenlenen bu suçlar, uluslararası hukuku hiçe saymakla birlikte çoğu zaman cezasız da kalıyor. Olayların gidişatını değiştirmeli ve vatandaşlar olarak kendimize, gazetecilerin bizim için, bizi bilgilendirmek için öldüğünü hatırlatmalıyız. Saymaya, adını koymaya ve kınamaya, soruşturmaya ve adaletin yerini bulmasını sağlamaya devam etmeliyiz. Kadercilik üstün gelemez. Bizi bilgilendirenleri korumak, gerçeği korumaktır” dedi.

ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLERİN ÜÇTE BİRİNİ İSRAİL ORDUSU ÖLDÜRDÜ

Rapora göre; öldürülen 54 gazeteciden 31'i çatışma bölgelerinde yaşamını yitirdi. Dünya genelinde, Orta Doğu, Irak, Sudan, Myanmar ve Ukrayna gibi çatışma bölgelerinde haber yaparken öldürülen gazetecilerin sayısı son beş yılın en yüksek seviyesine (yüzde 57,4) ulaştı.

Gazze gazeteciler için dünyanın en tehlikeli bölgesi haline geldi. RSF'nin bugüne kadar edindiği bilgilere göre, 2024 yılında görev başında öldürülen gazetecilerin üçte biri Gazze Şeridi'nde İsrail ordusunca öldürüldü. Filistin, gazeteciler için en tehlikeli ülke olup, son beş yılda en fazla gazeteci ölümünün yaşandığı ülke oldu. RSF’ye göre, Ekim 2023'ten bu yana İsrail tarafından 145'ten fazla gazeteci öldürüldü; bunların en az 35'i görev başında hedef alındı veya öldürüldü. RSF, hedef göstermeyi kınamak için gazetecilerin ölümlerini araştırmaya devam ederken ve İsrail’in gazetecilere karşı işlediği savaş suçları için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (ICC) 4 şikayette bulunduğunu hatırlattı.

Asya; gazeteciler için en tehlikeli ikinci bölge. 7 gazetecinin öldürüldüğü Pakistan'da ve eylemleri izlerken 5 habercinin yaşamını yitirdiği Bangladeş'teki durum nedeniyle Asya kıtası, 2024 yılında en fazla medya çalışanının öldürüldüğü ikinci bölge haline geldi.

550 GAZETECİ TUTUKLANDI

Rapora göre;

2024'te tutuklu gazeteci sayısındaki artış özellikle Rusya ve İsrail'deki yeni tutuklamalardan kaynaklandı.,

İsrail gazeteciler için dünyanın en büyük üçüncü hapishanesi oldu. İsrail, Ekim 2023'te Gazze'de savaşın başlamasından bu yana açık ara en fazla gazeteciyi hapseden ülkesi.

Dünyanın en büyük dört hapishanesi arasında olan Çin (11'i Hong Kong'da olmak üzere toplam 124), Myanmar (61), İsrail (41) ve Belarus (40) dünyadaki tutuklu bulunan her iki gazeteciden en az birini barındırıyor.

Bir baskı aracı olarak tutuklamaya, özellikle Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığına ve İsrail'in Gazze'deki saldırısında gözlemleniyor. Rusya, hapishanelerini bağımsız Rus (38) ve Ukraynalı sesleri (19) bastırmak için kullanıyor.

RSF, 2024 Bilançosu’nda 95 kayıp habercinin tespit edildiğini, rehin tutulan 55 gazetecinin yüzde 70’inin de Suriye’de tutulduğunu duyurdu.

TÜRKİYE ENDEKSTE 158. SIRADA İDİ

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü’nün 3 Mayıs 2024’te açıkladığı, “2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi”nde Türkiye 180 ülke içerisinde 158. sırada yer almıştı. Ancak, geçen yıl 165. sırada yer bulan Türkiye’nin bu yedi sıralık ilerleyişi, medya özgürlüğü olarak durumun iyiye gittiğinin bir işareti değil. Türkiye, medya özgürlüğünü durumu itibariyle “Çok vahim” kategorisinde kaldı.

Endekste 158. sıraya yükseliş, büyük ölçüde, geçen yılki endekste Türkiye’nin önünde yer alan Hindistan, Azerbaycan, Rusya, Belarus ve Bangladeş gibi ülkelerin son bir yılda özellikle de “politik” ve “güvenlik” göstergeleri bakımından daha büyük kayıp vermesinden kaynaklanıyor.

Kaynak:https://www.evrensel.net/haber/536623/gazetecilik-catismalarda-ve-baskici-rejimlerde-muazzam-bedel-oduyor