Gazeteci Kabaş’a bir ‘cumhurbaşkanına hakaret’ davası daha

09 Mart 2023
Gazeteci Kabaş’a bir ‘cumhurbaşkanına hakaret’ davası daha

49 günlük tutukluluğun ardından geçen yıl mart ayında “cumhurbaşkanına hakaret”ten 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Sedef Kabaş’a tam bir yıl sonra aynı suçlamayla bir dava daha açıldı. Kabaş’ın hesabındaki 25 tweeti delil olarak sunan savcı, “tahkir kastı var” diyerek gazetecinin cezalandırılmasını talep etti.

Mahkemenin yedi günde duruşma tarihi verdiği Kabaş, savcılığa verdiği savunmada yargısal tacize uğradığına dikkat çekerek, “Gazetecilik sorumluluğunun en temel ilkesi eleştiri yapmaktır” dedi.

İDDİANAME TARİHLERİ ARASINDA TAM BİR YIL VAR

Gazeteci Sedef Kabaş, Tele 1’de yayınlanan “Demokrasi Arenası” programda sarf ettiği atasözü gerekçe gösterilerek 22 Ocak 2022 tarihinde tutuklanmıştı. Savcı Türkşad Kunthan Uçuk’un 11 Şubat 2022’de hazırladığı iddianamenin ardından açılan davanın ilk duruşmasında 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Tam bir yıl sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının şikayeti üzerine Kabaş hakkında bir kez daha “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla iddianame hazırladı. Savcı Burhan Ergar imzalı iddianame, 10 Şubat 2023 tarihinde tamamlandı.

ALEYHTE DELİL: AKŞENER VE NBC MUHABİRİNE AİT İFADELER

Savcının iddianamede gazeteci Kabaş’a yönelttiği suçlamaya delil olarak sunduğu iki paylaşım dikkat çekti. Savcı, Kabaş’ın 7 Ocak 2021 tarihinde paylaştığı tweette yer alan fakat kendine ait olmayan ifadeleri Kabaş aleyhine delil olarak sundu.

Söz konusu paylaşımda Kabaş, 6 Ocak 2021 tarihinde ABD’de Trump destekçilerinin Kongre Binasını basması üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop’un paylaşımını yorumlayan NBC muhabirinin Erdoğan’a “diktatör” dediği ifadelerini çevirerek “Amerika’yı bırak, ülkemin düştüğü duruma bak…” yorumunu yapmıştı.

Kabaş’ın 17 Şubat 2021 tarihinde paylaştığı ve İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in Erdoğan’a yönelik uyarısını aktardığı tweeti de suçlamaya delil olarak gösteren savcı, söz konusu paylaşımda yer alan “şuursuz” ifadesinin Kabaş’a değil, Akşener’e ait olduğunu ise belirtmedi.

SUÇLAMA KONUSU 25 TWEETTEN BİRİ ‘128 MİLYAR DOLAR NEREDE?’

Soruşturma kapsamında polis tarafından 2 Mart 2021 tarihinde hazırlanan “araştırma raporu”ndaki 25 tweet de “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasına delil gösterildi.

2016-2021 yılları arasında atılan tweetler arasında, Kabaş’ın pandemi sırasındaki aşı politikasına yönelik eleştirilerini içeren tweetler ile “128 milyar dolar nerede?” sorusunu yönelttiği paylaşımlar da yer aldı. İddianameye “suç tarihi” olarak ise 23 Kasım 2016 tarihi yazıldı.

MAHKEME YEDİ GÜNDE DURUŞMA TARİHİ VERDİ, KESİNLEŞMİŞ CEZALARI MERAK ETTİ

İddianameyi kabul eden İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 17 Şubat 2023 tarihinde tensip zaptı düzenledi. İddianamenin aksine suç tarihine 2021 yılını yazan mahkeme, Kabaş’a 2019 yılında verilen 11 ay 20 günlük hapis cezası ile 2022 yılında verilen 2 yıl 4 aylık hapis cezasının da kesinleşip kesinleşmediğinin sorulmasına ve bu dosyaların örneklerinin istenmesine karar verdi.

Mahkeme, gazeteci Sedef Kabaş’ın yargılanmasına ise 22 Haziran 2023 tarihinde başlanmasına karar verdi.

KABAŞ: GAZETECİNİN SORUMLULUĞU GÜÇ ODAKLARINA HESAP SORMAKTIR

Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Kabaş, delil olarak sunulan paylaşımların hiçbirisinde hakaret olmadığını söyledi. Takipsizlik kararı verilmesini talep eden Kabaş, şu ifadeleri kullandı: “Attığım tweetlerin çoğu olgusal gerçeklere dayalıdır. Olmayan, farazi bir şeyin üzerine yazılmış değildir. Zaten basında haber olmuş, kamuya mal olmuş olaylar üzerine yaptığım yorumlar, eleştirilerdir. 30 yıllık gazeteciyim. Gazetecilik sorumluluğunun en temel ilkesi eleştiri yapmaktır, güç odaklarına hesap sormaktır..”

“Dolayısıyla bu tweetler, gazetecilik mesleği kapsamında değerlendirilmelidir. Bu tweetleri yazarken basın ve ifade özgürlüklerimi kullandım. Bu tweetlerin hiçbirinde kimseye yönelik kişilik haklarını zedeleyici hakaret, küfür söz konusu değildir. Tam tersine, hakkımda açılan bu soruşturmalar ve hakkımda verilen beraat kararlarının bozulması talepleri yargının şahsıma yönelik baskı kurma, susturma ve rencide etme aracı olarak kullanıldığının göstergesidir.”

Kaynak:

https://www.mlsaturkey.com/tr/gazeteci-kabasa-tam-1-yil-sonra-bir-cumhurbaskanina-hakaret-davasi-daha/