Derneğimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesileyisle yaptığı yazılı basın açıklamasıdır...
Medya toplumların aydınlatmada önemli bir rol oynuyor ve denetim rolünü üstleniyor. Demokrasinin olmadığı ülkelerde oynadıkları rol nedeniyle, medya çalışanları her zaman iktidarların hedefindedir. Bu ülkelerde iktidarlar basının sahip olduğu misyonla yükselmesine izin vermezler, basın kuruluşlarının hizmetlerinde, denetimlerinde olmasını isterler. Bu nedenle basına ilişkin kanunları kendilerine göre şekillendirirler.
Basını her zaman kontrol etmeye çalışan ülkelerden biri de Türkiye’dir. Türkiye'de basının yüzde 90-95’i iktidarın kontrolünde ve gazeteciler özgürce çalışamıyor. İşlerini özgürce yapmak isteyen gazeteciler de iktidar tarafından hedef alınıyor ve çalışmaları büyük bir baskıyla engelleniyor. Bu nedenle Türkiye’nin basın özgürlüğündeki yeri her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
Bu yıl 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü yine baskı ve engellemelerle karşılıyoruz. AKP iktidarı, basın özgürlüğünü bastırmak için basın özgürlüğü olmayan ülkelerle yarış halindedir ve bu konuda ilk sırayı elde etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Nitekim son olarak Türkiye Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2021 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 153. sırada yer alarak yine en kötü ülkeler arasına girdi.
Gazetecilerin gözaltına alınıp, tutuklanması yetmezmiş gibi şimdi de görüntü almaları yasaklanmaya çalışılıyor. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü arifesinde Emniyet Genel Müdürlüğü yayınladığı genelgeyle eylem ve etkinliklerde polisin uyguladığı şiddeti görüntülemeyi yasakladı. Genelgeye göre, eylem ve etkinler sırasında polislerin foto ve görüntülerini çekenler hakkında soruşturma açılacak, cezai müeyyide uygulanacak. Zaten bu hukuksuz genelgeyi pratikte de yaşamış olduk. 1 Mayıs kutlamaları sırasında polis yayımlanan genelgeyi gerekçe göstererek, foto ve görüntü çeken gazetecileri tehdit edip, gözaltına aldı.
Şimdiye kadar birçok eylem ve etkinlikte gazetecilerin kalem ve defterlerine polis tarafından güvenlik gerekçesiyle el konulurdu. Bu genelgeyle fotoğraf makinesi ve kamera da gazetecilerin elinden alınmış olacak. Bu genelgeyle gazetecilere “Gazetecilik araç gereçlerini kullanmadan gazetecilik yapabilirsiniz” deniliyor.
Tüm bu baskı ve engellere rağmen, iktidarın kuralları yerine basının evrensel kurallarını esas alan gazeteciler de var. Haksızlıklar karşısında ses çıkaran bu arkadaşlarımız gazeteciliğin onurunun ayaklar altına alınmasına izin vermeyeceklerdir.
Bu vesileyle gazetecilere yönelik bu haksız uygulamaların bir an önce son bulmasını talep ediyor, hukuksuzluklar ve özgürlükler için mücadele eden gazetecilerin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyoruz.
