Deprem bölgesinde açılan dava ve soruşturmalarda şikâyetinden vazgeçtiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazeteci Hakkı Boltan’ın “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla yargılandığı davada yine şikayetten vazgeçtiğini mahkemeye bildirmedi.
Gazeteci Hakkı Boltan hakkında, Cizre’de sokağa çıkma yasakları sırasında öldürülen Azadiya Welat gazetesi Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş’a ilişkin yaptığı basın açıklaması nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret”, “ Kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla açılan davanın dördüncü duruşması, Diyarbakır 12. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Gazeteci Boltan ve avukatı Resul Temur katıldığı duruşmayı, MLSA Dava Takip Muhabiri ve Mezopotamya Ajansı muhabiri izledi.
‘MESLEKTAŞIMIZIN SAĞ ÇIKMASINI İSTEMİŞTİK ANCAK YANMIŞ CESEDİ ORADAN ÇIKTI’
Hakim, İstinaf mahkemesinin bozma ilamını sözlü olarak özetledi. Bozma kararına karşı söz alan Baltan, daha önce yaptığı savunmaları tekrar ettiğini belirterek, “Bozma ilamına karşı bir diyeceğim yoktur. Olay tarihindeki koşullara göre bu açıklamayı ifade özgürlüğü kapsamında yaptım. Yaptığım açıklama sorumluluk ve duyarlılık çağrısıydı. Kimseye hakaret etmedim. Eleştiri yaptım. Meslektaşımızın sağ çıkmasını istemiştik ancak yanmış cesedi oradan çıktı. Beraatime karar verilsin” dedi.
Mahkeme, ceza verilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını kabul edip etmediğini sorduğu Boltan, “kabul ediyorum” dedi.
Avukat Resul Temur, dava dosyasına giren aleyhteki hususları kabul etmediklerini ifade ederek, davada “katılan” sıfatıyla dahil olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 6 Şubat tarihinde Maraş merkezli depremden etkilenen illerde “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan davalarından vazgeçtiğini hatırlattı. Temur, bununla ilgili bu dosyaya herhangi bir bilgi ve belge gelmediğini söyledi. Temur, bu durumun Erdoğan’ın avukatına sorulması için süre verilmesini talep etti.
Mahkeme, esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için dosyasının savcıya gönderilmesine, celse arasında esas hakkındaki görüşün hazırlanması halinde Boltan ve avukatına gönderilmesine karar vererek, davayı 11 Temmuz 2024 tarihine erteledi.
NE OLMUŞTU?
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gazeteci Hakkı Boltan hakkında 2019 yılında hazırladığı iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu müşteki olarak yer alıyor. İddianamede, Gazeteci Boltan, kanun hükmünde kararnameyle kapatılan Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) Eş Başkanı olduğu 11 Şubat 2016 tarihinde Cizre’de ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında haber takibi yaparken yaralandıktan sonra sığındığı binanın bodrum katında öldürülen Azadiya Welat gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş’ın durumuna ilişkin Kürtçe bir basın açıklamasında kullandığı ifadeler suç delili gösteriliyor.
İddianamede, Boltan’ın açıklamasında söylediği, “Cizre’de büyük büyük bir vahşet gerçekleşti. Bütün dünyanın önünde insanlık katledildi. Devlet güçleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun talimatıyla ‘temizlik’ adı altında kirli bir katliam gerçekleştirmektedir. İnsanları binaların bodrum katında infaz etmekte ve terörist diye isimlendirmektedir. Topluca infaz edilmektedirler. Devlet güçleri bir taraftan Cizre’de ve Kürdistan’ın birçok şehrinde katliamları gerçekleştiriyor öte tarafta ise gerçekleştirdiği kirli katliamları örtbas etmek için de basına emir vermektedir” şeklindeki konuşması suç delili olarak gösteriliyor. İddianamede, Boltan’ın bu konuşmasının “Cumhurbaşkanına hakaret”, dönemin “Kamu Görevlisine Görevinden Kaynaklı Hakaret” suçunu oluşturduğunu belirtildi.
Diyarbakır 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 29 Haziran 2021’de, kararını açıklayan mahkeme Boltan’a “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 1 yıl 2 ay 17 gün, eski başbakan Ahmet Davutoğlu’na yönelik “kamu görevlisine hakaret” suçunu işlediği iddiasıyla 10 ay hapis cezasına çarptırarak, cezaları ertelemedi.
Boltan’ın avukatının yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 27 Ekim 2022’de, yerel mahkemenin kararını esastan bozdu. İstinaf bozma gerekçesinde, tek bir fiil ile “cumhurbaşkanına hakaret” suçunun yanında başka kişilere de hakaret edilmesi durumunda TCK 44. maddesine göre ağır suç olan “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan hüküm kurulması gözetilmeden iki ayrı suçtan hüküm kurulmasını fazla ceza tayini olarak değerlendirdi.