08/11/2023
BASINA VE KAMUOYUNA
(Yargılanan Gazetecileri Yalnız Bırakmıyoruz!)
Türkiye’de basın özgürlüğü alabildiğine gerilerken, gazeteciler de yargılanmaya devam ediyor. Öte yandan Meclis’te 13 Ekim 2022’de kabul edilen ve “sansür yasası” olarak değerlendirdiğimiz “Dezenformasyonla Mücadele Yasası”’nın iptaline ilişkin başvuru bugün Anayasa Mahkemesi’nde görüşülüyor.
Diyarbakır’da yürütülen bir soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de gözaltına alınan ve 16 Haziran’da tutuklandıktan sonra 13 ay cezaevinde tutulan gazetecilerin ikinci duruşması yarın Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
12 Temmuz’da görülen ilk duruşmada tahliye edilen Derneğimiz Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, gazeteciler Lezgin Akdeniz, Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken ve Mehmet Şahin ile tutuksuz yargılanan Kadir Bayram, Esmer Tunç ve Mehmet Yalçin yeniden hakim karşısında olacak. Mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanan gazeteciler, “örgüt üyesi olmak”la suçlanıyor.
Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan ancak hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde diğer gazetecilerden ayrı dava açılan JINNEWS Yazı İşleri Müdürü Safiye Alağaş’ın da ikinci duruşması görülecek.
Öte yandan 25 Nisan’da düzenlenen ve aralarında gazetecilerin de bulunduğu operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan gazeteci Mikail Barut’un duruşması da yarın Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Yarın aynı zamanda gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu bulunan gazeteci Barış Pehlivan’ın yargılandığı davanın da ilk duruşması. Hakkında 2020 yılında açılan ve 3 yıl 9 ay hapis cezası verilen dava kapsamında, beşinci kez cezaevine giren Pehlivan, saat 13.30’da, Çağlayan Adliyesi’ndeki İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
Yine gazeteciler Barış Terkoğlu, Ahmet Sever, Canan Kaya, İsminaz Temel, Havva Cuştan ve Mansur Çelik de haklarında açılan davalar kapsamında yarın hakim karşısına çıkacak.
Görüldüğü üzere adliyeler ve bu adliyelerin mensubu hakim ve savcılar, gazetecileri yargılamak için yoğun mesai harcamakta. Gün geçmiyor ki bir gazeteci hakkında soruşturma veya dava açılmasın. Gazeteciler adeta yargı kıskacına alınarak, susturulmak istenmektedir. Oysaki gazetecilerin görevi sahada haber peşinde koşmaktır, adliye koridorlarında hukuk davalarını takip etmektir. Yargılanan kendileri olunca doğal olarak haber unsuru da kendileri olmaktadır. Bu da ucube bir sistemin doğmasına neden olmaktadır. Bu ucubeliğin son bulması için öncelikle cezaevlerinde bulunan gazetecilerin tahliye edilmesi, yargılanan gazeteciler hakkında açılan davaların da düşürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bir hukuk sisteminden bahsedemeyiz.
Bizler yarın bu davaların yakından takipçisi olacağız, adliyelerde gazeteci arkadaşlarımızın yanında yer alacağız. Bu sesi daha da gürleştirmek için öncelikle tüm kamuoyunu gazetecilerin davasına duyarlı olmaya, onları yalnız bırakmamaya davet ediyoruz. Ayrıca tüm gazetecileri de yarın görülecek duruşmalarda meslektaşlarının yanında olma, onları yalnız bırakmama çağrısında bulunuyoruz.
Bu vesileyle Anayasa Mahkemesi’nde görüşülen “sansür yasası”nın iptali konusunda mahkemenin irade ortaya koymasını bekliyor, gazetecileri baskılama aracı olarak devreye konulan düzenlemeyi kabul etmediğimizi yineliyoruz.
DİCLE FIRAT GAZETECİLER DERNEĞİ (DFG)
