Van’da Tutuklanan Gazeteciler Derhal Serbest Bırakılsın,

Van’da Tutuklanan Gazeteciler Derhal Serbest Bırakılsın,

BASINA VE KAMUOYUNA ( 10.10.2020) 
(Van’da Tutuklanan Gazeteciler Derhal Serbest Bırakılsın, #GazetecilikYargılanamaz)

Gerçekler tersyüz edilmeye çalışıldığında öncelikle gazeteciler hedef alınır. Çünkü gazeteci, yaşananları doğrudan halka ulaştırmakla mükelleftir ve bunu yapar. Tabi bu da iktidar odaklarının hoşuna gitmez. Bu nedenledir ki, özgür ve tarafsız basın yayın kuruluşlarının varlığı istenmez.

Dün yine bu durumu bir kez daha yaşayarak gördük. Van’da 6 Ekim sabahı Mezopotamya Ajansı'nın Van bürosu polisler tarafından basıldı. Aynı saatlerde 6 gazetecinin evlerine baskın yapıldı ve Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, JinNews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ile Yeni Yaşam gazetesi dağıtımcısı Fehim Çetiner ve eski gazete dağıtımcısı Şükran Erdem gözaltına alındı. Gözaltına alınan 6 basın mensubu arkadaşımızdan 4’ü ne yazık ki dün çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

Peki, neden gözaltına alınıp tutuklandı bu arkadaşlarımız? Sanırım bu sorunun cevabını artık tüm kamuoyu biliyor…

Mezopotamya Ajansı, operasyona çıkan askerlerin gözaltına aldığı Servet Turgut ve Osman Şiban’ın Van’ın Çatak ilçesinde kırsalında helikopterden atıldıklarını belgeleriyle ortaya çıkarmıştı. Daha önce inkar edilme çabası içerisine girilen bu olay, belgeleriyle ortaya konulunca daha fazla söze gerek kalmamıştı.

İşte gerçekleri açığa çıkarma çabası, daha önce de hedef haline getirilen gazetecilerin artık tam anlamıyla bertaraf edilmesi gerektiğini düşündürtmüş olacak ki, arkadaşlarımız gözaltına alınarak tutuklandı.

Aslında yapılan haberin ardından Mezopotamya Ajansı çalışanlarına yönelik baskı, gözaltı olayı öncesinden başlamıştı. Yaşamını yitiren Servet Turgut'un Van’daki taziyesini basan polisler Mezopotamya Ajansı'nı hedef göstermiş, orada bulunan muhabirlerin haber takibi engellenmişti. Ardından da ajansın internet sitesine erişim mahkeme kararıyla engellenmişti. Bu baskılar ve engelleme çabası yetmemiş olacak ki, 4 gazeteci arkadaşımız önce gözaltına alındı, ardından mesnetsiz suçlamalarla tutuklandı.

Dayanaksız ve gerçek dışı suçlamalar diyoruz çünkü tutuklanan gazetecilerin gerek emniyetteki sorgularında, gerekse savcılık ve hâkimlik sorgularında açığa çıktı ki, tutuklanan 4 kişi tam anlamıyla yaptıkları haberler nedeniyle suçlanıyorlardı. Gazetecilere yaptıkları haberler, dijital medya paylaşımları, haber kaynaklarıyla yaptıkları görüşmeler sorulmuş, bunların suç sayılabilmesi için bir kılıf aranmıştır.

İktidar sahipleri, bir kez daha yargı eliyle insan haklarına yönelik böylesi büyük bir saldırıyı soruşturmak yerine gerçeği açığa çıkaran gazetecileri hedef almıştır. Lakin mızrak çuvala sığmamıştır. Çünkü tutuklanan arkadaşlarımızın gazetecilik dışında herhangi bir faaliyetlerinin olmadığına hepimiz tanığız. Artık tüm kamuoyu da bilmektedir ki, tutuklanan gazeteciler susturulmak, sesleri kısılmak amacıyla tutuklanmıştır.

Bizler bir kez daha hakikati açığa çıkarıp tüm dünyaya duyurmaya çalışan meslektaşlarımıza yönelik bu uygulamayı en sert biçimde kınıyoruz. Türkiye’de basın ve medya kuruluşların, gazetecilere yönelik baskıların bu kadar ayyuka çıktığı ve halen onlarca gazeteci arkadaşımızın cezaevinde bulunduğu bir dönemde, bunlara yenilerinin eklenmesini ve baskıların arttırılmasını kabul etmiyoruz. Bu nedenle dün Van’da gözaltına alınan 4 arkadaşımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz ve diyoruz ki; gazetecilik suç değildir, #GazetecilikYargılanamaz