Saldırılar Özgür Basın emekçilerini yıldıramaz!

Saldırılar Özgür Basın emekçilerini yıldıramaz!

Saldırılar Özgür Basın emekçilerini yıldıramaz!

İktidarın gazetecilere yönelik baskılarına her gün bir yenisi eklenirken, bugün yine gazetecilere dönük gözaltı operasyonları ile uyandık. Reyhan Hacıoğlu Van'da, Ahmet Güneş, Necla Demir, Welat Ekin ve Rahime Karvar ise İstanbul'da olmak üzere 5 gazeteci gözaltına alındı. Evlerine yapılan baskında gözaltına alınan gazeteciler polisler tarafından tehdide maruz kalırken, gazetecilerin dijital materyallerine de el konuldu. Gazetecilerin evlerinde yapılan aramanın yanı sıra İstanbul’da Martı ve Güncel Prodüksiyona da baskın düzenlenerek saatlerce arama yapıldı.  

Son süreçte gazetecilere yönelik gerçekleşen saldırı ve baskılar sistematik bir hal almaya başlarken, gazeteciler sadece gözaltına alınmıyor özellikle kadın gazeteciler iktidar tarafından haber takibinde iken hedef alınıyor, saldırıya uğruyor. Türkiye ve Kürdistan kentlerinde haber takibinde baskıya, şiddete, gözaltı ve tutuklamalara maruz kalan gazeteciler, Kuzey ve Doğu Suriye’de ise katliam tehdidi ile karşı karşıya. Türkiye’nin dün Tişrîn Barajı’na dönük gerçekleştirdiği son saldırısında yaralanan 10 sivilden 4’ünün gazeteci olması iktidarın gazetecilere yönelik tutumunu bir kez daha ortaya koydu. Tişrin Barajı’nda başlatılan nöbet eylemini takip ettikleri esnada saldırıya uğrayan meslektaşlarımız Leyla Ebdî, Hîvda Hebûn ve Dijwar Elîşêr yaralanmış ve tedavi altına alınmıştır.  

Yine 19 Aralık’ta bölgede görev yapan gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in, Türkiye’nin SİHA saldırısı sonucu katledilmesi ve cenazelerinin doğdukları topraklara getirilmesine izin verilmemesi, gazetecilere yönelik işlenen savaş suçunun en yakın örneğidir. Bu katliamın ardından, katliamı protesto etmek için binler sokağa çıkmış ve protestolara katıldıkları için 7 meslektaşımız tutuklanmış olup halen cezaevinde tutulmaktadır. Gazetecilere dönük saldırılar uluslararası hukukta da savaş suçu olmasına rağmen, iktidar savaş suçunu işlemeye devam ediyor. Bu noktada, uluslararası örgütleri bir kez daha göreve çağırıyoruz.

Şunun bilinmesini isteriz ki; savaş politikaları başta olmak üzere demokrasi ve özgürlükleri hedef alan tüm politikaları gazetecilik faaliyetlerimizin kutsal bir gerekliliği olarak teşhir etmeye, toplumu hakikatle buluşturmaya devam edeceğiz. İktidar odaklarına sesleniyoruz; Bilin ki bu saldırılar gücünü Cihan ve Nazım’ın gülüşünden, Apê Musa’nın hakikatinden ve Gurbetelli’nin inancından alan Özgür Basın emekçilerini yıldıramaz. Artık bu tarz yönelimlerden vazgeçin.

Bu nedenle gözaltına alınan meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyor, gerçekleri açığa çıkarma mücadelesi yürüten tüm gazeteci arkadaşlarımızla dayanışma çağrısı yapıyoruz.

MEZOPOTAMYA KADIN GAZETECİLER DERNEĞİ

DİCLE FIRAT GAZETECİLER DERNEĞİ