09.11.2021
BASIN AÇIKLAMASI
(Onlar Apê Musa’nın “Küçük Generalleri”ydi)
Gazetecilik ve gazeteciliğin onurundan bahsederken, ilk anılması gerekenler elbette bu uğurda canını feda eden basın şehitleridir. Çünkü bir nevi bugünlerin yaratıcısı onlardır. Ötesi yoktur; canlarını feda etmişlerdir onlar. Tek amaçları da daha özgür bir ülkede yaşam ve bunun için verilen mücadeleyi eksiksiz, doğru bir biçimde kamuoyuna aktarmak.
Basın şehitlerinden söz ederken, belki de zaman zaman çokça ihmal edilen bir kesim var ki onlar da gazete dağıtımcılarıdır. Oysaki gazetecilerin topluma gerçekleri ulaştırma çabası içerisinde en ağır yükü onlar sırtlamışlardır.
90’lı yıllara baktığımızda gerçekten amansız bir mücadele içerisine girerek, adeta bu onurlu mücadelede ön saflarda yer alan basın ordusunun yılmaz neferleri gazete dağıtımcılarıydı. Gazetecilerin bir bir sokak ortasında katledildiği, gazete bürolarının bombalandığı, gazetecilerin türlü yollarla engellenmeye çalışıldığı; JİTEM’in, kontr-gerillanın, Hizbi-kontraların kol gezdiği bir süreçte öyle içten, öyle derinden, öyle fedakarca bir görev ve sorumluluk altına girdiler ki, bugün dahi onları anarken aslında kelimelerin ne kadar kifayetsiz kaldığını net bir şekilde görmekteyiz.
Kasım ayı katledilen dağıtımcıların ayıdır aynı zamandı. Bu ay içerisinde tam 6 dağıtımcı arkadaşımız katledildi. Bu dağıtımcılardan ikisi 9 Kasım 1993’te katledilen Adil Başkan ile 10 Kasım 1993 katledilen Yalçın Yaşa idi. Birer gün arayla katledilen iki dağıtımcının ölüm yıldönümleri vesilesiyle bir kez daha katledilen tüm basın emekçilerini saygı ve minnetle anıyoruz.
1993 yılının 9 Kasımında katledilen Adil Başkan, Mardin’in Nusaybin ilçesinde Özgür Gündem gazetesini dağıtıyordu. Fedakâr bir çalışandı. Defalarca tehdit edilmişti ancak, o yılmamıştı. Her gün tüm zorluklara göğüs gererek, aynı nizam ve çaba içerisinde gazeteyi abonelerine ulaştırıyordu. 9 Kasım günü karanlık güçler pusudaydı, Adil’i vurmaya gelmişlerdi. Kalleşçe vurdular Adil’i, sokak ortasında, gazeteleri elindeyken. O saldırıda can verdi Adil Başkan, sonsuzluğa uğurladılar onu.
Aynı yılın 10 Kasım’ında, yani Adil’den hemen bir gün sonra bu kez cellatlar Yalçın Yaşa’nın peşindeydi. Yaşa ailesi, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde büyük bedeller ödeyen, aynı zamanda özgür basın içerisinde ayrı bir yere sahip değerli bir aileydi. İlk önce amca Haşim Yaşa katledildi. Özgür Gündem gazetesi dağıtımcısıydı o da. Diyarbakır Ofis-Dörtyol’daki gazete bayisi olan Haşim Yaşa, 14 Haziran 1993 günü saldırıya uğradı ve hastaneye götürülürken yolda yaşamını yitirdi. Haşim Yaşa’nın yeğeni Eşref Yaşa da 15 Ocak 1993 günü iki kişinin silahlı saldırısına uğramış ve ağır yaralanmıştı. Yalçın Yaşa da Eşref Yaşa’nın kardeşiydi. Diğer ağabeyi Yahya Yaşa ile birlikte gazete dağıtırken 10 Kasım 1993 günü Dört Ayaklı Minare yakınlarında silahlı saldırıya uğradı. Yalçın olay yerinde yaşamını yitirirken, ağabeyi Yahya ağır yaralı olarak kurtuldu.
Her iki dağıtımcı arkadaşımız dışında 19 Kasım 1993’te Kadir İpeksürer, 21 Kasım 1992’de Halil Adanır, 27 Kasım 1993’te Adnan Işık ve 27 Kasım 1998’de Nihat Yakut uğradıkları saldırılarda katledildiler ve Kasım ayının şehit dağıtımcıları arasına girdiler.
Özgür basın geleneğinin oluştuğu 90’lı yılların başında ilk katledilen dağıtımcı olan Halil Adanır’dan, son katledilen gazete dağıtımcısı olarak tarih sayfalarına yazılan Kadri Bağdu’ya kadar katledilen 17 dağıtımcı arkadaşımızın her biri elbette ki ayrı bir kahramanlık öyküsünün neferleri. Onlar Apê Musa’nın “Küçük Generalleri”ydi. Onlar özgür basının bugünlere gelmesi için çok emek verdi. Emek vermekle kalmadı, bu uğurda canlarını verdiler. Hepsini bir kez daha saygı ve özlemle anıyor, anılarına bağlılığımızı yineliyoruz.
DİCLE FIRAT GAZETECİLER DERNEĞİ (DFG)