BASINA VE KAMUOYUNA
Son yıllarda, özellikle son bir yıllık süreçte gazeteciler ve gazetecilik üzerindeki baskılar artarak devam ediyor. Neredeyse her gün içi boş gerekçelerle gazetecilerin evi basılıp gözaltına alınıyor. Gazetecilerin işlerini yapması, gerçekleri yazması ve kamuoyunu bilgilendirmesi baskın, gözaltı, tutuklama ve tehditlerle engellenmeye çalışılıyor. Basın mensuplarının haber yapma hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü konularının detaylı bir biçimde tartışıldığı, bir dönemde, baskıya maruz kalan yeni gazetecilerden bahsediyor olmamız üzücüdür.
Bu sabah yine 4 gazeteci arkadaşımız evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınmıştır. Ankara’da Mezopotamya Ajansı muhabiri Fırat Can Arslan ile T24 Editörü Sibel Yükler, İzmir’de Mezopotamya Ajansı muhabiri Delal Akyüz ve İstanbul’da ise bianet editörü Evrim Kepenek’in Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alındıklarını öğrenmiş bulunmaktayız.
Ayrıca aldığımız bilgilere göre, Arslan, Akyüz, Yükler ve Kepenek’in Diyarbakır’da 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan soruşturma savcısı Mehmet Karababa ile davaya bakan heyette yer alan eşi Seda Karababa'nın görev yerlerinin değiştirilmesine dair yapılan haberi paylaştıkları gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtiliyor. Gerçekten böylesi bir gerekçe ile yapılan bir operasyon ise, bu durumun ciddi anlamda değerlendirilerek ele alınması gerektiğini belirtmek isteriz.
Bir gazetecinin görevi haber yapmak, haber paylaşmaktır. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yaptığı atama ve tayinler her dönem haber değeri taşır ve haberleştirilir. Bunların içerisinde gazetecilerin dikkatini çeken isimler her zaman olmuştur ve zaman zaman ön plana çıkan isimlere dair özel haberler yapılır. Şimdi böylesi bir gerekçeyle gazetecilerin gözaltına alınmış olması durumun vahametini ortaya koyar niteliktedir.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği olarak, gazetecilere dönük ev baskınları, gözaltı ve tutuklamaların artık son bulmasını istiyor, bu uygulamaları kabul etmediğimizi belirtmek istiyoruz. Bu nedenle bir kez daha tekrar ediyoruz; bu yapılan tam anlamıyla bir hukuksuzluktur. Gözaltına alınan gazeteciler suçlu değildir. Bu yüzden bir an önce serbest bırakılmaları gerekiyor. Kendisine onurlu gazeteciyim diyen, halkın haber alma hakkını savunan tüm meslektaşlarımızı bu hukuksuzluğa karşı koymaya ve dayanışmaya çağırıyoruz.
Ayrıca bu açıklamamız ulusal ve uluslararası basın meslek örgütlerine, demokratik çevrelere de bir çağrıdır; gazeteci arkadaşlarımızın serbest bırakılması için hemen harekete geçilmelidir. Yine basın meslek örgütlerine, yaşanan bu baskılara karşı seslerini daha gür çıkarma ve iktidarın bu hukuksuz uygulamalarına “dur” deme çağrısı yapıyoruz.
DİCLE FIRAT GAZETECİLER DERNEĞİ