BASINA VE KAMUOYUNA (10.03.2020)
(Tüm mahpus gazeteciler serbest bırakılsın, #GazetecilikSuçDeğildir)
Ülkemizde ne yazık ki gazetecilere yönelik baskılar her geçen gün artıyor ve gazeteciler cezaevlerine doldurulmaya devam ediliyor. Üç gazeteci daha yaptıkları haberler tehlikeli bulunarak mahpus gazeteciler kervanına katıldı. Mart ayının daha başlarındayız ve bu son tutuklamalarla birlikte bu ay içerisinde tutuklanan gazeteci sayısı 8 oldu.
Daha Mart ayının ilk günü Gazeteci Alptekin Dursunoğlu tutuklandı. Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 29 Şubat günü gözaltına alınan Dursunoğlu, çıkarıldığı mahkeme tarafından “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla tutuklandı.
Yine Edirne’den Yunanistan’a gitmek isteyen mülteciler hakkında haber takibi yaparken 29 Şubat’ta gözaltına alınan gazetecilerden Rudaw TV muhabiri Rawîn Stêrk, 6 Mart’ta Ankara’da çıkarıldığı mahkemece “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı.
Aynı gün gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı muhabiri İdris Sayılğan ise 2 Mart günü tutuklanırken, avukatlarının itirazı sonrası 3 Mart günü serbest bırakıldı.
Sırasıyla devam edelim…
Odatv’de 3 Mart günü yayımlanan “Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Odatv ulaştı” başlıklı haber nedeniyle gözaltına alınan Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve muhabir Hülya Kılınç, 5 Mart’ta çıkarıldıkları mahkeme tarafından “İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” suçlamasıyla tutuklandı.
Soruşturmaya dahil edilen Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da 6 Mart günü savcılık ifadesinin ardından sevk edildiği hakimlik tarafından tutuklandı.
Tabi bununla sınırlı kalınmadı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 5 Mart akşamı Odatv’ye erişim engeli getirildi.
Aynı haber nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 6 Mart günü dört gazeteciyi daha ifade vermeye çağırdı. Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve editör Semiha Alankuş ile Yeniçağ Gazetesi Yazarı Murat Ağırel, sevk edildikleri İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliğince yurtdışına çıkış yasağı ve haftada iki gün karakolda imza vermek şartıyla serbest bırakıldı.
Ancak hemen sonraki gün savcılık karara itiraz etti ve ilk önce Aydın Keser, 8 Mart sabahı evine yapılan baskında gözaltına alındı. Ferhat Çelik ise baskın yapılan evinde bulunamayınca ifadeye çağırılırken, Murat Ağırel hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Savcılıkta yeniden ifadeleri alınan üç gazeteci, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.
Dünya çapında basın özgürlüğü konusunda sicili kabarık olan Türkiye’de son bir haftada gazetecilere böylesi pervasız bir yönelimin olması açıkçası bizleri derinden endişelendirmiştir. Özellikle Odatv tarafından Libya’da bir MİT mensubunun yaşamını yitirmesiyle ilgili yapılan habere “tehlikeli haber” muamelesi yapılarak, zincirleme bir şekilde 6 gazetecinin tutuklanması basın özgürlüğünde geldiğimiz noktayı açıklar niteliktedir. Son tutuklamalarla 100’ü aşkın gazetecinin bulunduğu cezaevlerindeki gazeteci sayısına yenileri eklenmiştir.
Ancak bizler tutuklu gazetecilerin meslektaşları ve gazeteci örgütleri olarak ısrarla vurgulamakta yarar görüyoruz; bizler kamuoyu adına her alanda denetim görevi üstlenerek halkın doğru bilgiye ulaşmasını sağlamakla yükümlüyüz. Bunun için de doğru bildiğimizden asla taviz vermeyiz.
Tekrardan buradan çağrı yapmak istiyoruz; artık gazetecilerin üzerinden elinizi çekin. Cezaevlerine bulunan gazeteci arkadaşlarımızın tamamını serbest bırakın. Çünkü şu artık iyi anlaşılmalıdır; #GazetecilikSuçDeğildir!
DİCLE FIRAT GAZETECİLER DERNEĞİ (DFG)
MEZOPOTAMYA KADIN GAZETECİLER PLATFORMU
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI (TGS) DİYARBAKIR TEMSİLCİLİĞİ