BASINA VE KAMUOYUNA
(Gazetecilere Yönelik Saldırıları Durdurun!)
31 Mart Yerel Yönetim Seçimleri Türkiye çapında yeni bir dönemin kapısının aralandığı bir seçim olmuştur. Seçim sonrası halk tercihini demokrasiden yana kullanmış, AKP-MHP iktidarının pervasız yönelimleri ve baskıcı rejimine dur demiştir. Seçim sonuçlarına bir bütün baktığımızda mevcut iktidarın bariz bir şekilde yenilgisiyle sonuçlanmıştır. Özellikle Kürdistan’da halk kayyum rejiminin iflas ettiğini sandık sonuçlarıyla bir kez daha ispatlamıştır. Tüm hukuksuzluk, usulsüzlük, yolsuzluk ve hilelere rağmen sandıklardan halkın teveccüh gösterdiği adaylar çıkmış ve AKP iktidarı ciddi bir yara almıştır.
Bu durumu hazmedemeyen AKP-MHP iktidarı, özellikle DEM Parti’nin 14 belediyesinin tamamını aldığı Van gibi önemli bir kentin belediyesini gasp etme çabası içerisine girerek, seçilen belediye eşbaşkanlarının seçilme yeterliliğini hukuksuz bir şekilde ellerinden almak istemiştir. Dünden bu yana ülke çapında büyük bir infiale yol açan bu darbe girişimi, Van’da da halkın protestosuyla karşılanırken, gösterilere yönelik sert saldırılar gerçekleşmiştir.
Dün yaşanan olaylarda maalesef ki yine açık hedef olarak belirlenip saldırıya uğrayanlar gazeteciler olmuştur. Görevi yaşanan olayları tüm çıplaklığıyla halka ulaştırmak olan basın emekçileri, yine polisin hedefi olmuştur. Başta Van olmak üzere birçok kentte, basın emekçilerinin görüntü alması engellenmiş, gaz ve tazyikli suyun hedefi olmuştur. Kimi yerlerde ise fiziki müdahalelere maruz kalmışlardır.
Yaşanan olaylarda polisin gazetecilere yönelik saldırılarını şöyle sıralayabiliriz;
-Van’daki olaylarda Gazete Duvar Muhabiri Kadir Cesur plastik mermi ile yaralandı. Cesur’a iki adet plastik mermi isabet etti. Diz kapağına ve bacağına isabet eden plastik mermiler nedeniyle Cesur’un vücudunda morluklar oluştu.
-Van’daki olaylarda gazeteci Ruşen Takva’ya tazyikli su ile müdahale edildi.
-Van’da gazeteci Oktay Candemir protestoları görüntülemek isterken polis tarafından telefonuna el konuldu, görüntüleri zorla silindi ve hakaretlere maruz kaldı.
-Van’da beş gazeteci çeşitli noktalarda polis müdahalesini çektiği anda polisin saldırısına maruz kaldı.
-Van’da haber takibi yapan KRD muhabiri Umut Taştan’a plastik mermi isabet etti.
-Van’da haber takibi yapan Rudaw kameramanı Muhammed Şakir’e gaz bombası isabet etti.
-Hakkâri’deki protestolarda göstericilere karşı silah kullanan ve AKP Hakkari İl Başkanının yakınları olduğu iddia edilen kişileri görüntüleyen gazeteci Serkan Kaya ölümle tehdit edildi. Kaya, kendisini silahlı kovalayan ve ölümle tahdit eden kişilerden kurtulmak için bir binaya sığındı. Kaya’yı telefonla arayan kişiler, “çık dışarı, seni öldüreceğiz” dedikleri öğrenildi.
-Batman’da gece çıkan olaylarda Mezopotamya Ajansı ve Jinnews muhabirleri çekim yaptığı esnada üzerlerine kasıtlı olarak tazyikli su sıkıldı.
-Siirt’te halkın demokratik tepkisine saldıran polis, NeHaber Ajansı muhabirlerini darp etti.
Yaşanan bu olaylardan da anlaşılacağı üzere sahada haber takibi yapan gazetecilerin can güvenlikleri tehlikeye atılmaktadır. Ve bu bizzat gazetecileri koruyup kollaması gereken kolluk güçleri tarafından yapılmaktadır.
Öncelikle dünden bu yana saldırıya uğrayan tüm gazeteci arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bu vesileyle bir kez daha iktidara ve emrindeki kolluk kuvvetlerine sesleniyoruz; gazetecilere dönük saldırılara bir an önce son verin. Halkın haber alma hakkına yönelik bu saldırıları şiddetle kınıyor ve kabul etmediğimizi belirtiyoruz. Yetkililerden sahada çalışan gazetecilerin can güvenliklerinin sağlanması için gerekli tedbirleri almasını bekliyoruz. Aksi takdirde yaşanacak olumsuz gelişmelerden mevcut iktidar sorumlu olacaktır.
DİCLE FIRAT GAZETECİLER DERNEĞİ (DFG)